Veronika gittiaz önce gazeteciye 46 rupi ödedim tembih etmiştin ya gözün arkada kalmasın başka da borç yok senin odada 26 numarada iki zabit iki gece kaldı sonra gitmişler kapındaki asma kilit alışılmadık geçerken başımı çeviriyorum bakamıyorum veronika tiren kazası olmuş dediler dün seni geçirdiğim gün haritaya sarıldım gazeteleri telegrafı steytmını didik didik ettim serinledim hani o son an vardı ya şaronu öptüm şoanı öptüm de seni eğilip kucaklayamadım dokunamadım yüzüne bile bakamadım ona yanıyorum veronika vaysakapatnamdan jaypura transit kirpiklere asılı silüet hızlanan pencerelerden birinde iki büklüm küçülmüş dünyaları yitirmiş yeşil flama kalkıp da katar hızlanıyorken usuldan kocaman iki göz kopup oradan peşime düşmüştü ya kor olup içime düşmüştü soğutamıyorum veronika bulanık sularına kobralı sazlıklarına dalıp gidiyorum ganga gözümde büyüyor sen gözümde tütüyorsun büyük ülke yollar uzun mektuplar kayıp telefonlar bozuk sensizlik havasızlık -umarsızlık nefes alamıyorum veronika gün ağarımında ganga kenarında bir garip yakılıyordu kederli üç-beş garip dalgın alevlere bakıyordu kimse ağlamıyordu akşamüstü istasyonda polisler birini tartaklıyordu yalınayak yarı çıplak sıradan biri umursamıyordu sen gideli dönmemecesine bataklığa gömüldü nem varsa sokaklarda acılı ganga boylarında ağlamaklıyım lotusum meleğim konacak dalım her şeyim sevdalım gülkurusu sokaklar yuttu seni gülkurusu duvarlar tuttu seni caypur… caypur… caypur… şimdi bay agueroyu bekliyorum günün birinde gelecek biliyorum canı ölüm çekecek seni bilmeden beni bilmeden son yalanını söylemeden bay aguero ölecek o ölmeli veronika Kalküta.30.11.1989 |