KIVIRCIK ALİ
Ecel’mi çağırdı, neydi ki derdin?
Aramızdan gittin, Kıvırcık Ali. Kalbe mihman olup eserler verdin, Hakikate yettin Kıvırcık Ali. Sabahın erkenden yola çıkınca, Yolda buzlanma var, büyük sakınca, Araba kayarak takla atınca, Yollarla’mı bittin, Kıvırcık Ali. Mızrap tetik çekip tele vururken, Ömür tüken’ipte canın sorarken, Genç iken alıp da toprak sararken, Ölmeden de öttün Kıvırcık Ali. Özü temiz olup, yunup arındın, Beyaza büründün sardın sarındın, Türkülerle coşup belki yarındın, Sen Ozanlık ettin Kıvırcık Ali. Seni de unutmak, kolaydır sanma! İçimde ükte’sin canın canıma, Esnafi unutmaz, boşuna yanma, Gözümüz’de tüttün Kıvırcık Ali. |