NİYAZ
Allah’ım, sen “sağ ol” dersen, sağım ben,
Sen “var ol" dersen varım ben. Sen sana yar ettikçe ben senleyim, Senle olamadık ta, neyleyim, ben neyleyim. Günahkârım, şefkatine sığınarak sığınaklar arıyorum kendime. Kendi kanatlarıma güvenerek, dar gelirim bendime. Çaresizce el açıp yine sana yöneliyorum. Pervasızlığımı yine sen hoş göreceksin biliyorum. Yine senden sana sığınıyorum, tüm benliğimle. Sana rağmen sebeplerden medet umuyorum çaresizliğime. Kulluğumu unutup kul oluyorum zaaflarıma, Yine senden medet diliyorum gönül yaralarıma. Gözyaşlarımı gerçekte yalnız sen görüyorsun. Densizliğime rağmen affediyorsun. Yalnız seni buluyorum yanımda her dem. Sen var iken senden gayrısını nidem? Derken yine gafletimle yarattıklarına bağlıyorum gönlümü. Arsızca başka kapılarda harcıyorum ömrümü. Aczimi yine hoş gör Rabbim ne olur. Bu günahkâr, bu çilekeş kulun sensiz ne olur. Sen tutarsan ellerimi başka elle avunmam. Sen beni korur iken ben kendimi savunmam. Hani diyorsun ya “Ben Rahman-ı Rahimim” Öyle ise,”haşa” söyle kime gideyim? Nazım sana, sözüm sana, Ey Mülklerin Tek Maliki, Şu nefsimin benden nedir talebi? Ya durulsun deli gönlüm, şifa bulsun nefsimden. Ya al beni, al yanına kurtar beni kendimden, Sarınıp bürünmeyi, Sana kul görünmeyi, Senden gayri bey bilip, Yerlerde sürünmeyi, Beceremiyorum Rabbim. Hâkim sensin, hakem sensin. İyi ama benden niye mükemmellik beklersin? Bakma rabbim, had bilmeyen bu hadsize, Sana sitem, sana yumuş, buyurmak ne haddime, Sığınıp, sınırsız merhametine. El açmışım yüce kat hikmetine. Döktüm içimi biraz. Bu kendizi bilmezin ettiği densiz niyaz. Katında hoş görülüp edesin kabul Rabbim. Terbiyesine talip nefsim, el öpüp Mürebbimin. |