kurguların şehri
.
Gittiğim her şehir beni boğuyor, ya da ben şehri titreyerek kustuğum acıları sallandırıyorum köhne uçurumlarda gittikçe korkunçlaşan özlemlerde çıkmaz sokaklar satıyorum bu şehre Sadece kendimize kaçtığımız o kör bıçak saplanır kavuşamadığımız her ân/a Gitme bakışları savururken etrafa yarasalar sarar yaraları seni bana vuran ürkek bir kış bir papatya gülüşünde her sırrına tutunduğum yenik bir savaşçıyken gri bir miras bıraktım hüznüm bu şehrin kirli bakışlarına yapışıyor yıkık dökük köprülerden atlayarak sana ulaşıyorum çoğu zaman ulaşmak mı Duaya bulaşmak mı Bilmiyorum Sen bilirsin, Çatsan yüreğini yağmur yağar Alışkanlık bu, geceleri uykusuzluğu sallamak, bir de saklamak kırçıl bir aşkı. FeyzaBAL . |