KARDEŞÇE MUHABBETAhmet İnsanlarda son çatlayan damara Bizde ar diyorlar sizde ne derler Ne altına benzer ne de kömüre Bizde bor diyorlar sizde ne derler Hakkı İnsanları kazandıran sonuca Bizde kâr diyorlar sizde ne derler Yürekte köz dilde eyvah olunca Bizde zâr diyorlar sizde ne derler Ahmet Ardına bakmadan önde gidene Hazelelik yaramazlık edene Kötülükten yana gayret güdene Bizde dur diyorlar sizde ne derler Hakkı Kerem’in bir sevda düştü özüne Son demde yatırdı Aslı dizine… Zamanında yenmiş yumruk izine Bizde mor diyorlar sizde ne derler Ahmet Küçük çuvallara deriz ki torba Bulgur al torbadan kaynat bir çorba Eğer tene yapışıksa bir urba Bizde dar diyorlar sizde ne derler Hakkı Hak ehli olanlar sapmaz hileye Gerçek aşık göğüs gerer çileye Şehri çevreleyen uzun kaleye Bizde sur diyorlar sizde ne derler Ahmet Yel deriz esipte savuran şeye Zayıf ağaçları deviren şeye Yakıp cazır cazır kavuran şeye Bizde kor diyorlar sizde ne derler Hakkı Bebek çorbasını döker döşlüğe Yaz ayında lüzum olmaz kışlığa Bedende oluşan garip şişliğe Bizde ur diyorlar sizde ne derler Ahmet Eğrisiz bir duvar öremeyene Faydalı bir eser veremeyene Bakıp asla birşey göremeyene Bizde kör diyorlar sizde ne derler Hakkı Azimle çalışan yön verir taşa Aklı olan vaktin harcamaz boşa Vücut ısındıkça oluşan yaşa Bizde ter diyorlar sizde ne derler Ahmet Ezan ile ad veririz doğana Bal ederiz yumruk vurup soğana Kış gününde lapa lapa yağana Bizde kar diyorlar sizde ne derler Hakkı Duman derler dağ üstüne çökene Aşık derler kara sevda çekene Bülbülün böğrünü delen dikene Bizde har diyorlar sizde ne derler Ahmet Aramakla bulunulmaz her yerden Geçer insan bazen uğruna serden Göz göze gelince baş döner birden Bizde yar diyorlar sizde ne derler Hakkı Alık derler avel avel bakana Muzır derler hatır gönül yıkana Yerde kayıp bir deliğe akana Bizde mar diyorlar sizde ne derler Ahmet Nice çile çekip görmüş olana İnsanlığa öğüt vermiş olana Hakk ehli hakk yolda ermiş olana Bizde pir diyorlar sizde ne derler Hakkı Gurbetçiler bir yol sorar köyüne Gitmek ister ahbapların toyuna Dadaşların oynadığı oyuna Bizde bar diyorlar sizde ne derler Ahmet Yuva yapar girer tırtıl ağına Uçar göçmen kuşlar gider dağına Sararıpta düşen çam yaprağına Bizde pür diyorlar sizde ne derler Hakkı Bazan ateş düşer kavrulur özler Özde kaynayanı saklamaz gözler Bilip te söylenmez emanet sözler Bizde sır diyorlar sizde ne derler Ahmet Âşığın yüreği köze benziyor Bizden olanlar hep bize benziyor O da aynı bizim saza benziyor Bizde tar diyorlar sizde ne derler Hakkı Elvan derler çamdan sızan sakıza Nam çıkar dokuza inmez sekize Öğrenmemiş, çift sürmemiş öküze Bizde tor diyorlar sizde ne derler Ahmet ŞENER DERKİ bakma bal ile yağa Taş olup takılma sakın ayağa Musa’nın çıktığı o koca dağa Bizde tur diyorlar sizde ne derler Hakkı Kul Hakkı söylüyor bir garip ozan, Hakikat bağında olmazmış hazan Var ise göklerde bayrakla ezan Bizde hür diyorlar sizde ne derler |