Yansıma
Herşeyin ve herkesin sen olmasıyla başladı.
Bazen sürülmüş bir toprak anımsatıyordu saçlarını Uzadıkca uzayan, dalgalı ve yumuşak Bazen de bir ağacın rüzgarda titreyen yaprakları Tek başına, ürkek ve değdiğinde kopacak Bazen yüzün yüzüme vururdu ikindi güneşi sıcaklığında Kızıla çalan yanakların ve dudakların ısıtırdı içimi. Bazen de kışın avucumdaki kar oluverirdin Özenle topladığım, atmaya kıyamadığım ve üşüten ellerimi. Bazen yaşlı bir kadının bakışlarında bulurdum seni Masum, donuk ve hayattan bezmiş. Bazen de küçük bir çocuğun tebessümünde olurdun. Aniden ve sebepsiz. Betimlenebilen ne varsa sendin ve sen herşeydin. Hayatımda kim varsa yine sen ve sen herkesdin. Yanıldığımı anladım herşeysiz ve herkessiz geçen günlerin ardından. Yanlızlık için sensizlik yetiyordu ve sen yoktun. Belkide sen tek birşeydin, belkide sadece aşktın. Asla sahip olamadığım sonuna aidlik eki koyamadığım aşk. Mademki sen aşktın ve heryerde biraz sen vardın. Mademki sana sahip olamıyordum ve aşkım diyemiyordum. O halde seni hatırlatan herşeyi ve herkesi sevmeliydim. Bugün sensizlik yanlızlığım değil. Bugün sensizlik sadece aynadaki yansımanın kayboluşu. Bugün sensizlik Ömerin mutluluğu buluşu. Ömer Faruk Pekmanidar |