(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kara Kış Çocukları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kara Kış Çocukları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İŞTE BİZLER HEPİMİZ İNSANIZ AMA ONLAR DA İNSANCA YAŞAMAYI HAKETMİYOR MU ? İÇİM KAN AĞLIYOR ALLAH KİMSEYİ EVSİZ BARKSIZ BIRAKMASIN DERİM HEP BÖYLE BAKINCA ÇOK ACI ÇEKERİM KALBİM ÇOK ACIR DAYANAMIYORUM ÇOK ÜZÜLÜYORUM BEN BÖYLE CANLARA ABLAM :(
Canlarım... Nasıl sarılmışlar birbirlerine... Vücudunu siper etmiş kardeşine...
Hiç unutamadığım bir anım var. Eşim ve çocuklarımla birlikte akşam yemeğimizi dışarıda yemeye karar vermiştik. Bir lokantanın tam kaldırım kenarına gelen masasına oturduk. Yemeğe başlamadan önce büyük oğlum camdan dışarıdaki bir gariban çocuğu far ketmiş, içeri çağırdı. "Yavrum, karnın açtır her halde" dedim... "Sana ekmek içi döner yaptıralım mı?" diye sordum... "Dışarıda kardeşim de var" dedi çocuk... Ne kadar duygulandım bilemezsiniz... İki tane ekmek içi döner yaptırdım ve verdim çocuğa... Dışarıda kardeşiyle birlikte gidişlerini izledik duygulanarak...
Bu çocukların bu durumu hepimizin suçu... Şuram ağrıyor, buram ağrıyor deriz... Yoğun bakımdakilerin durumunu gördükçe utanırım, halime şükrederimmm. Geçim derdi, seçim derdi derim... Şu sokak çocuklarının halini gördükçe utanırım... Ve yine halime şükrederim...
gönlü insan sevgisi ve merhamet dolu duyarlı bir insanın yüreğinde oluşan sızıların mısralara akışı. Biz değilde saraylarda oturan yöneticiler görmeli, ki belki bir yaraya merhem olurlar. Kendi insanlarına yeterli özeni göstermeyenler, başka ülke insanlarına göz yaşı dökerler.acaba samimiyet varmı yaşlarda... tebrik ederim.
ÜSTADE; DİZELERİNİZ ÜSTÜNE BASA BASA YAZILMIŞ BENCE. BİZİM YAŞADIĞIMIZ DERTLERİMİZ, SIKINTILARIMIZ ONLARIN YANINDA NE Kİ... HİÇ OLMAZSA BİR SICAK EVİMİZ VAR, RAHATSIZLANINCA GİDECEK YERİMİZ VAR YA ONLARIN HİÇ...AMA NE YAZIK Kİ BİR TÜRLÜ BUNA ÇARE BULUNAMIYOR ÜLKEMİZDE. GÖNÜL SESİNİZ DİNMESİN ÜSTADE. Karaborsa gibi hissettim dört yanı Ç/alınmış hayatları ile yaşayan bedenler.
Ben utandım Geçerken kaldırımlardan. Yürüyemedim Geçip gitmedim bu kez. Alnımda yazılı kelimeler Bir bir silinmeye başladı.
Sustum gözyaşlarımda boğmadan Ellerimi , kalbimi orada bıraktım.
Ben sokak oldum Ben anne kucağı Ben yetişemediğim yerde yandım Minik yüreklerin sarılmasına Kardeş kollayışına. Ben var mıydım ki bunlar olurken.
Ben İnsan mıydım ki.. Hadi şimdi yine şımarmaya osuruktan dertlerimizle.
sahip çıkmadık ki nefsimize onlara el atabilelim dost sahiplenmek lazım o sebileri gönül güzeliğiyle ne güzelde getirmişsin dile kutlar sevgiler sunarım...
Bazılarımız daha değerli şu hayatta, bazılarımıza bir o kadar hoyrat ve acımasız yaşam. Sevgi dolu duyarlı yüreğinizi ve içimi acıtan paylaşımınızı kutluyorum. Saygı ve sevgi ile kalın
ÖYLE BİR FOTOĞRAF BU FOTOĞRAFI GÖRÜPTE İÇİ YANMAYANMI VAR, GÖRÜPTE GÖZLERİ YAŞARMAYANMI, GÖRÜPTE BU TABLOLARI İNSANLIĞINDAN UTANMAYANMI HELE BİRDE BUNLARDAN HABERSİZ YAŞAYANLAR BUNLAR İÇİMİZİN BİZİM SIKINTILARIMIZ KALEMİN KAVİ YÜREĞİN SERİN OLSUN TEBRİKLER KUTLUYORUM
Sokakta karşılaştığım bir çocukta bende aynı duyguyu hissetttirmişti ve o zaman bende yazmıştım o an içimden geçenleri:(((
Geçen sokakta bir minik kız gördüm o kadar güzel mavi gözleri vardıki üstünde hırkası çiçekli şalvarı nasılda gözleri yinede hayat doluydu o gözler beni utandırdı sokakta kağıt topluyordu hiç aldırış etmeden kabullenmişti hayatını umutlu capcanlı gözler ahh dedim yazık ki yazık bana şu yavruya bak o güzelliğe sen halinemi acırsın be şükürsüz..:(((((
DİLENCİ Bir kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar. "Dile benden ne dilersen" der. Dilenci güler ve "Sanki dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz." diye yanıtlar. Kral alınır ve söyleşi koyulaşır. - Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle hele, ne istiyorsun? - Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım. Kral bastırır: -Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir Kralım. Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz. Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatır: - Şu çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz? diye sorar. Kral kahkaha atar ve vezirine çanağı altınla doldurmasını emreder. Çanak dolup taşmakta ama anında boşalmaktadır. Paralar buhar olup uçmaktadır sanki. Kralın onuru kırılır. Bir dilenci çanağını dolduramadığı kulaktan kulağa yayılır. Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır çanağa. Ne var ki çanağın dibi yoktur sanki. Yer yutar ama boş kalır. Kral yenik düşmüştür. Dilenciye yakarır: - Tamam, sen kazandın. Dileğini yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapılmış olduğunu itiraf et - Çok basit, diye yanıtlar dilenci. İnsan dimağından yapılmıştır. Yani insanın arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez oluşu bundandır. Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. İstek nedir ki! İstek ulaşılana kadar, belli bir süre heyecen veren bir duygudur. Örneğin; bir araba istersin... Bir yat... Ev... Eş! Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir. Neden? Çünkü beynin, aklın onları dışlar. Araba garajdadır ve artık istek uyandırmamaktadır. Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir. Kadın yatağında, para cebindeyse, onlara erişmek için katlandığın yoğun istek yok oluverir. Gene boşluğa düşer, yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın. İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek gerçek bir dilenci olursun. Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın. İsteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir. Sürekli yolculuk hali iyi sonuç vermez. Geri dön...Evine dön... Seni mutlu edecek ögeleri dışında değil, kendi içinde ara!
bence sana göre bu dörtlük daha güzel aşk tarzına uygun :)
artık titretmiyor beni senin gözlerinin fiyakası, SaNa haLa selam veriyorsam vicdanımın Sadakası sen istediğin kadar keşkeleri yama yap hayatına anlasana ağzınla kuş tutsan olmayacak faydası
ÇIĞLIK Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler. Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler. Yolcular fena halde şaşırmışlar.Nasıl şaşırmasınlar. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması. Tasmanın ucunda bir köpek. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa. Günlerden 1 Nisan değil ama'Şaka herhalde' demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış. Yolcular endişelenmeye başlamışlar. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.Uçak iyice hızlanmış. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra betonun bitip cimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş: 'Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!' * Dünyada nice kör yöneticiler var... * * Çığlık atmaktan vazgeçmeyin !!!
Bir adam çok sevdiği kadına şiirler yazıyordu. Sonra o kadın ansızın onu terk et...ti. Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti. Daha çok yazdı. Ve günün birinde çok ünlü bir şair oldu. Yıllar sonra kadının yaşadığı kente gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu. Dinleti bittiğinde uğruna şiirler yazılan kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama “merhaba” dedi. Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı. Kadın, “beni tanımadın mı” dedi. Adam, “hayır tanımadım” dedi. Nasıl tanımazsın! Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben; Seni şair yapan kadın... Adam kadının gözlerine baktı ve şöyle dedi. “Kerâmet sende olsaydı, o koluna taktığın adam da şair olurdu..."
kedinin görüpte yara sandığı cinsten avuntuları dert biliriz de, gerçeklerle yüzleşince dert dediklerimizin bin dermana değer dertler olduğuna kani olduğumuz vakit ancak vicdanlarımız depreşiyor malesef:( ne diyim, tamda dediğiniz gibi...
O çocukları hep biz görüyor, kendi hayatlarımızı o gördüklerimiz karşısında hep biz sorguluyor, hep biz utanıyoruz kendi şımarıklıklarımızdan, kendi korkularımızdan ve zor zannettiklerimizden. Oysa asıl utanması gerekenlerin zalimce sömürmesi nedeniyledir bu zulüm, hem ve en çok onları sonra da sorgulayıcı olan bizleri. Ayrıca Gülnur hanıma katılıyorum kaldırın o fotoğrafı sözcükler zaten acıtıcı. Sevgiler ve selamlar şiire de yazana da.
şairziye tarafından 11/16/2012 12:16:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
KENDİNİ SORGULAMAN BAYILDIM BİR DE BİZE KENDİMİZİ SORGULATMAN.TEŞEKKÜR EDERİM CAN KALEM.Umarım her mısra her azdığımızda çivi olup çakılır beynimize de geliriz kendimize. Sevgiyle kal.
sosyal devletin, kapitalizmin ve burjuvazinin günyüzüne düşen yansımaları bunlar üstadem, sınıflı toplumun gerçekleri ve elbette sonlanacak bir yağma düzenin birkaç karesi, senin güzelce dillendirdiğin çirkinlik. saygılar sunarım dostum.
Sen insansın ve varsın Faize, bütün bunları düşünüp yazabiliyorsan,
gerçekten ne kadar sinek ısırığı bile olmayan dert sandığımız şeyler üzülüp, kafa yoruyoruz.
ve işte çevremizde olup bitenleri izlediğimizde kabarıyor isyan duyguları, bir şey yapamamanın ezikliği sarıyor benliğimizi. Keşke konuyla gerçekten ilgilenmesi gerekenler de aynı duyarlıkta olabilse.. dünya cennet olurdu. ellerimizle yapıyoruz cehennemi..
gönülden tebrikler, çok güzeldi şiir,
sevgimle canım..
glenay tarafından 11/16/2012 11:26:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aşk mızmızı insanlara Hayattan nefret edenlere gelsin bu ... Kedi ardındakini görmüş yara sanmış ... hep öyle insanların çoğu .. oysa gerçek yaralar çok fazla...
Duyarlı ve israfçı olmamak gerekiyor çocuklarımız için.Çevremize bakıp olan biteni izlemek , yapılan yanlışları görmemezlikten gelmek , amaan napıyım banene diyerek bir yerlere varamayız.
Ziyaretinize sevindim ve doğru cümlelerinize. Ben mızmızlanan koskoca insanlara ve aşk içimn intihar edenlere sinir oluyorum mesela ya da ah ah vah vah aşıklara... saygılarımla şairim