OCAKOcak ayının çalışkan kışı nadiren ısıtır içimizi zeytin ağacından koparılmış kardan adamın gözleriyle tatil mesaisinde eldivenlerinin içine kaçmış kar notlarıyla uğraşırken çocuklar araba lastikleri zincire vurulmuş dikiş atacaklar yamasız yokuşlara genç bir kız onsekiz var yada yok parkasından al yanaklarına kadar güzel öyle ki; bir bardak sıcacık çaya tek şeker adam minibüs bekliyor -halâ bekliyor- manşeti görünüyor hafiften gazetesinin buz tutmuş ciddiyetinden çemberinde kar yağan kadınlar günün konusunu ısmarlıyorlar birbirlerine pencereden pencereye pencereden pencereye ellerim cebimde sokak sanki dedikoduyla kaynayan mercimek çorbası bir içimlik bir geçimlik hem de ocak ayının en çalışkan kışında.. Cemil Kara |