Koşun koşunÇağırıyorum adımı Boğazım yırtılırcasına Gökkubeyi çatlatırcasına Topluyorum tedirgin bellek artıklarımı Meyve ağacımın meyveleri dökülüyor Koşun koşun Yaldızlı mermer bir tabutun içine kitliyorum düşlerimi Burun burunayım ölümle Fışkırıyorum bilge cehenmeminden Serüvenciyim ben Maceralar peşinde koşan Feleğin çemberinden süzülüpte geçen Kaldır başını ıslığıma Geleceği muştuluyor melek gözler Çivilenmiş ölümsüz bir kuşku çevremde dolanıyor Tekrarlıyorum kaçışlarımı Tozu soğukla paylaşıyorum ayaz gecelerimde Olgun öpücükler özlemlerimde yatan Birimsiz bitimsiz uzayıpta giden Şimdi çırılçıplak uyanıklığım sarıyor bedenimi Silik tasvirimde tutuşuyorum Isındım biraz ateşinde Kanın rengi ahengi başka Kemikten düşler kırılgan Yaşamımın dekoru bozuluyor Çekiyorum tütünümden derin bir nefes Otların arasında yıkanarak Uğuldamaya gidiyorum kalyonuna Büyümeye hazırlanan bir fırtına gibi Güneşine isyanla bakıyorum Kavşağında ezilirken Odam tabuta dönüyor Recep Yeşil Ataköy... |