YAKLAŞTIKÇA İHTİYARLIK
Gençliğim gözümün önünden bir rüya gibi geçti
Benim tertiplerim bir beyaz kefeni seçti Hepside ecel şerbetini içip te gitti Sıra bana geliyor yaklaştıkça ihtiyarlık Belim büküldü bakamıyorum önüme Yolumda yürüyemiyorum bir de baston aldım elime Geri dönmek istiyorum o güzel gençliğime Ne yazık ki dönemiyorum yaklaştıkça ihtiyarlık Hanım artık yüzümüze bakmaz oldu O biricik oğlum hatırımızı saymaz oldu Benim tek yardımcım elimdeki baston oldu Artık yüzümede bakmıyorlar yaklaştıkça ihtiyarlık Damarlarımda kanlar kurumuş kessen akmaz Bir de yere düşsem sağlam yerim kalmaz Pazara götürüp satsalar alan olmaz Ne yapacaklar beni yaklaştıkça ihtiyarlık Artık tek ayağım çukurda,kefenim var cebimde Yarın ormana gidip te odun keseyim kendime Hanım hala dünyayı toz pembe görse de Ben göçeceğim herhalde yaklaştıkça ihtiyarlık |