Sırat
’Katıksız eylemlerimin,
Teorik sohbetlerinde Aşkın diyalektiğini uzun uzun anlatırken sen’ Yamalı ağıtlar yakıp,ağır aksak karabasanlı saatlerde sensizliğime.. Ben diye saydığım herşey baştan sona sen iken bende... Şahlanırken yine gece içimde, Pençelerini boğazıma geçirmiş umarsız susmaların... Aşk; Bir namlu gibi göğsümün ortasında Elim tetikte... Yaşanmamışlık....muamma..... Sevişmeler hayal, Hep yarım kalmış,soluk soluğa nefeslerde.... Soğuk tenlerde,talan edilmiş bedenler, yavan...! İsyanın ortasında avaz avaza, Kıvrımlarında yitirilmiş gülümsemelerde Suskun dudaklar..... Yaşamının Daracık sokaklarından geçişim... Çocukluğumdan kalan yara izleri gibi.... Kanatıyor muhtelif yerlerimi,canımı yakıyorsun... Sonun başlangıcında; kayıp bir yolcuyum ben Adımlarımın Sırat köprüsüne götürdüğü... Bir dokunsan ateşlerdeyim... Neredesin...? -Lodos- |