Kayıp Gül
Işık yılı kadar uzak olan kayıp gülüm!
Nasır bağlamış dertlerle seni bekliyorum. Gümüş kanatlı kuğulardan mahrumdur gölüm, Dümeni bozulmuş gemi gibi tekliyorum. Gittiğin yerlerden dönmeyip hep kalır mısın? Ruhumdan bu yangını al desem, alır mısın? Bir masum bebeğin gülüşü gibi asılmış, Sarkıt bağlamış odamı ısıtıyor yüzün. Anladım ayrılığın şoku, sonu nasılmış? Bir tek neyden üflenmiyormuş dünyaya hüzün! Kanayan gözyaşlarımı artık siler misin? Kör talihime bir kez gül desem, güler misin? Tutunmadın kökleri kavi aşk toprağına, Hâlbuki sen hercai bin sürgün verecektin. Bülbül güle yabancı, gül ise yaprağına. Hani esmer tenimde vuslata erecektin? Mazideki ebruli günlere dalar mısın? Yarama merhemini çal desem, çalar mısın? Tsunamiyle sarsılan düşlerim de halsiz, Vakitsiz enselemesin ikimizi ölüm. Öyle bir sevgi büyüttüm ki sana emsalsiz. Ve aşk daha son sözünü söylemedi gülüm! Okyanusları aşıp dağları deler misin? Bir denizkızı gibi gel desem, gelir misin? 02.11.2012 Muhittin Alaca |
Belki birgün karşına çıkacak.
Çok anlamlı içten bir şiirdi.
Tebrik ederim...