ERCİYESBelli değil senin yazın ve kışın Kar beyaz her daim yüzün Erciyes Göklerde buluta sivrilmiş başın Düşürmüşsün yere sözün Erciyes! Orta Anadolu mekânın, yurdun Sadrına Kayseri şehrini kurdun Uzaktan uzağa şahlanıp durdun Bu kükreyiş niye gözüm Erciyes? Bilirim asilsin, şanın yücedir İhtişam, şöhrette yıllar nicedir Aydınlık günlerin şimdi gecedir Yok mu karanlığa tezin Erciyes? Ab-ı hayat suyun cana akıtan Lale, sümbül açıp aşkı okutan İlmek ilmek kalbe nakış dokutan Yıkıldın üstüme özüm Erciyes! Bağrında saklarsın karı ne diye? Tutuştum yanarım, sormazsın niye? Yaktığın ateşe gönlüm hediye Zemheri ayında közüm Erciyes! Toprağında aşka nağme dizdiren Hislerime derin sevda sezdiren Susamış kalplere suyun süzdüren Akmaz olmuş suyun süzüm Erciyes Kıvrık yollarında dönüp durduğum Sümbül menekşeden yari sorduğum Selamını kestin, oldun kördüğüm Belirsiz yokuşun düzün Erciyes Toroslara çıkıp söz hâsıl edem Zigana söylesin ben nasıl edem? Ilgaz’a seslenip dert fasıl edem Bul artık derdime çözüm Erciyes! 03.04.2012 Numan AKKOYUNLU |
Toroslara çıkıp söz hâsıl edem!
Zigana söylesin ben nasıl edem?
Ilgaza seslenip dert fasıl edem!
Bulsunlar derdime çözüm Erciyes…
Sen ki; benim iki gözüm Erciyes…
Kutlarım yüreğinize sağlık..