Masai
kapalı bir sonbahar
havzası bu topraklar madem bir ormanın kıyısında bırakın beni sarı ve kahverengiye boyayıp öyle sebepsiz neden böyle ben hüzün dolu günleri özlediğimi bilmiyorum avuç avuç katran karası rüzgar sert alabildiğine dövün bu fırtınalarda beni kaybolsun kırlangıçlar nasıl yani böylesi saf böylesi güzel anlamıyorum bağırmak isterken sahil kenarlarında bir martı yutmaktır ayrılmak dediğim ekşimsi yoncalar damağımda sanki ısırıyorum bir çocuğu o yeşil çayırlara sende yuvarlandın bir zamanlar bilmem hatırlar mıyım ve ben bugün kararımı verdim kalmıyorum mesaiye bu mesailer inan öldürüyor adamı oh olsun size şimdi batıyorum sırtımda eski yükleriniz ben ağır ağır ve kimseye selamımı söylemeyin emi! ki hatırlamıyorum diyebilmeyi ne kadar çok isterdim bazen bunu sende biliyorsun değil mi? 29.10.2012 |