ÜMMÜ GÜLSÜM
7-8 yaşlarında
Bir köy çocuğuydu Ümmü Gülsüm Ümmü Gülsüm iki nenesinin de adıydı Babası vermişti ona bu adı doğduğunda Gurur duyardı taşımaktan adını Sonsuzdu nenelerine onun saygısı Mutluydu Ümmü Gülsüm köyünde İki de ağabeyi vardı onun evde Yamalıda olsa entarisi Pek severdi onu üstünde Altındandı ama kulağındaki küpesi Dayısı almıştı ona hediye Geçen yıl gelmişlerdi onlar bu köye Lanet etmişti babası köylerindeki töreye Pılıyı pırtıyı toplayıp bir gecede Kaçıp gelmişlerdi şimdiki evlerine Karınları doysun diye Birde iş buldu babası Ailece çalıştılar tarlada Ama yemek yapmak için onlara Evde kaldı anası Her gün pamuk toplarlardı güneşin altında Gülerdi hep yüzleri kavrulsa da elleri Huzur doluydu kalpleri Ağanın tarlasında olsalarda maraba Cıvıl cıvıldı Ümmü Gülsüm! Hiç susmazdı çenesi yorulsada konuşmaktan Hep hikayeler anlatırdı babasına okuduğu kitaplardan O kadar çok çalışırdı ki Boyunu aşsada işler Hiç yoruldum demezdi O Yaşına bile bakmadan Gün batımında dönerlerdi evlerine Kotarırdı anaları yemeklerini sevgiyle önlerine Bir de güzel doyardı karınları afiyetle Günleri gelip geçerdi hep bu düzende Birgün çıktılar yine hep beraber evden Anaları el salladı onlara kayboluncaya dek görünürden Güle oynaya vardılar tarlaya Başladılar her zamanki gibi pamuk toplamaya Birden bir tabanca patlayıverdi yanlarında Ortalık karardı sanki bir anda Koşuştu herkes korkudan sağa sola Ne olduğunu bile anlayamadan daha Yığıldı babası onun kucağında Ağabeyleri az ileriden koşup gelsede yanlarına Yapacak birşey kalmamıştı artık babalarına.... Köylerinden gelip bulmuştu onu kanlıları Üç el ateş edip vurmuştu babalarını Şaşkındı Ümmü Gülsüm Donup kaldı.... Kucağında kanlar içinde yatarken babası Herşey bitmişti artık Kararmıştı dünyası 7-8 yaşlarında Bir köy çocuğuydu Ümmü Gülsüm Hayat doluydu O, hep konuşurdu Yığılırken kanlar içinde babası kucağına İşte o gün sustu Ümmü Gülsüm Ve herşeye sustu Hayata küstü Ümmü Gülsüm Ağzını bıçak dahi açamadı bir daha da... Nazan Yazıcı Kalcı |