özümseme
zamanın unuttugu anlar vardır, sessizliğe bırakılan,
hatırlamak istendiğinde utangaç çocuklar gibi kaçan, tebessüme ya da gözyaşına hapsolmuş.. bazen göğsüne saplanmış bıçak acısı gibi gelen, bazende yarabandına sarılı küçük bir yara, ödenen bedellerle sarılmış.. acılarla sevinçler aynı sandıkta durmuyor, oysa aynı gökyüzü altında, aynı kalpten çalınmış.. dün geçti, yarın çok daha geç olacak, bugünden açılsın kapalı gözler, hazırım desin hayata, aynı yollar kapalı artık, zor ve yarım bırakılmış.. bir kagıt, bir kalem yetecek, uzanmak için dokunulmaza, saklanmak anlamsız meçhullerde, yalnızlığın sessizliğine sarılmış.. |