Dalgalandığım Yaz Ortası
Çığlıklar gelir, mavi elmas, denizden
Yeşil yosunlardan saçları kızların. Tenleri en üstteki kayısı yaprakları. Gündüzleri coşkuludur kalpleri, Geceleri sevgiye yenik ruhları... Bir ateş, aydınlatan karanlığı, Bir ateş, sanki dokunsan yakmayacak Sakince yanan bir ateş deniz kıyısında. Tuzlu su giriyordu oğlanın ayaklarına. Ne büyük tezattı ruhundaki alev ve Gece uykusundaki deniz, çarşafı üstünde Hesaplaşmalar öfkeliydi kendi içinde. Oysaki masundu kum taneleri Anlamsızdı denizi uyandırmak için atılan taşlar. O uyuyor, korkmadan kötülüklerinden gecenin Endişelendirmiyor çözümünü bulmak bu bilmecenin. O uyuyor, bir ruh kadar uzakta senden, Her haykırış yaydan kirpiklerini titretiyor. |
Nereden bulursunuz böyle lafları be kardeşim? Kırk yıl düşünsem aklıma gelmez. Biz de denize taş attık; ama denizin uyuduğunu hiç düşünmedik.
Şairlik işte budur. Tebrik ediyorum.