Kule Günlüğü / Arşivden Seçtiklerim - IIIAĞIRLIK ALTINDA Dalga dalga gülümsemelerin öyle derin kök salmış ki gecelerime seçeneğim yok olmayacak gözlerinle buluşuyorum güneşe kayan yıldız gibi açık sularda öpüşüyoruz her yerde sabah çizimleri her şeyde pembemsi orman gücü içkiler sıcak kadehler bütünüyle sonbahar vurgunu zayıf kanatlarım kanayabilir hiç aldırmıyorum . DAHA DA ÖTESİ Çatılarda buluşuyorduk gösterilerden kaçarcasına bir boyut vardı yaşayabildiğimiz gerçek yollar gerçek özgürlük ışığın belirgin ve kutsal yumuşaklığı tek çizgiydik melekler korosundan farklı etkin yıldızlar başımızda koyu kırmızı ne kadar da yarı tanrıydık dışımızda çoğalırken içimizdekiler yüreklerimiz gönderiyordu yalnızca bilinen zamanlara aşk ayinlerini gözler sarhoş görünenler alev sütunları olağan dışı mutluluk doyumsuz tatlılıktı şeytansız evrenlerde kurtuluşunu kutlamak gençliğimizin siyah düşündü yığıldı sindiremediklerini düşünürken her sabah deniz diplerine akıttı zehirlerini çırpındı çerçeveleri değiştirdi inatçı tufanlarda başaramadı son diye bir şeyimiz yok sıcak rüzgarların mimarıyız daha çok sevmek daha çok yaşatmak için . KAVGA Kent değirmenlerinde çırpınış kimi zaman adadayım kimi zaman gemide dile kolay kalem az tökezlemedi yazarken kağıtların da canı çıktı bir sigara yakıyorum duman bile yorgun ağır ağır çıkıyor yükselmeyi unuttu belki de eşyalar ne kadar bitkin anıları taşımaktan dün sınır bölgesinde kuşatılmıştın süzülerek geldim dirileceğin kıyılara taşıdım seni sıcak güneşler doldurdum kucağına anlamadın kabuklar sertleşirken günlük işlerin vardı otu, samanı yedirseler haberin olmazdı ardında bıraktığın mum ışığında bir mağara mutsuzluğu karıncaların tanıklığında geçmiş geçmedi . SORGULAMA Hava berraklığında sana doğru bakıyordum çok geçmedi yaklaştın büyüdün yumuşak bir bulut gibi ses perdelerinden girdim ışık perdelerinde durdum gölgen saf şiirdi panzehirdi kokuların demet demet heyecan tanımsız tadı yangınların birbirimizi çözmeye çalışıyorduk parmaklar çıplak kollar ateş dilimi yükseliyorduk derin anlamlar siniyordu ruhlarımıza her bakış ayrı bir yaşamdı o kar damlacıklı gecelerde her öpüş ayrı bir yolculuk derken güneş sarıda gün kırmızıda kaldı yolunda yoruldu her şey ne anlamı kaldı kuru topraklarda umutla yürüdüğümüzün ? nasıl bastıracağım aynaların ayaklanma girişimlerini ? beyaz yük gemilerini izlerken oyalanma onur ödülü limanlarda taş dağlarında kapatma gözlerini aydınlat girdiğin her siyah geceyi ruhuna dokunmasınlar samanyolu sömürgelerinde ben senim başında taşıdığın ince kitap boyutsuz çok sıcak göreceksin kıyametin başlangıcı olacak çiçeğin çarmıha çivilenmesi . Yazan ve paylaşan - Claudius İzinsiz kopyalanamaz - çoğaltılamaz Copyright TYRANNOS Edebi Ürünler |