baharbahar geldi diye seviniyorsun ama önünde uzunca bir kış olduğunu unutuyorsun saçlarına düşen karların farkında bile olmuyorsun. gelen her bahar ömürden koca bir yılı çalıp götürüyor, sessiz sedasız. aynaya bir baksan, yüzündeki çizgilerin derinleştiyini göreceksin. yaşamadığın bir hayat var o aynananın içinde. keşkelerle pişmanlıklarla dolu bir yığın sorular var. çocukluğa nasıl veda ettiğini, gençliğe nasıl merhaba dediğini, nasıl evlenip çoluk çocuğa karıştığını, çile dolu bir yolculuğa atılan adımlar var o aynanın içinde. çocukların gözlerinin önünde, nasıl emeklediklerini, nasıl anne baba dediklerini, nasıl yürümeğe başladıklarını, ellerinden tutup okula heyecan içinde gittiğini görüyorsun o aynanın içinde. onlar büyüdükçe sen yaşlanıyorsun, saçların ağarmaya başlıyor , dizlerin sızlıyor yavaştan yavaştan, attığın her adım seni yanlızlığa, çaresizliğe taşıyor ağır ağır. gençliğin çığlık çığlığa uçup gittiği var o aynanın içinde. karlar eriyor diye sevinme. eriyen her damla kar , umut çeşmesini suyunu tüketiyor farkında bile olmadan. eskiden serinleten rüzgar, üşütmemeğe başlıyor bu sefer. anılar paslanmaya yüz tutmuş bir demir yığını gibi, gözünde canlanıp durur, acı üstüne acı katarak. yürüyemiyorsun ayağına pranga takılmış sanki, attığın her adım canını yakıyor, işittiğin her söz, YÜREĞİNİ 13.10.2012 cevdet altay |
Yaşanılası bu güzel dünyamızda ömrümüzce nelere boyun eğmek zorunda kalıyoruz mevsimler gelip geçtikçe.. Diyordu mısralar hüzünle..
Evet efendim, çile çekmeyen kul var mıdır bilmem ama, yine de yaşamak güzel.. Kutluyorum kaleminizi...