ERTELENMİŞ ZAMANLAR
Sevdiğim, boyumuzdan büyük ayrılıklar yaşadık
Tutunmuşken aşkın sesine, Lal oldu dilimiz. Lakin, Ben seni,kırık bir kalemin ucunda biriktirmek için sevmedim. Tek istediğim, Yorgun eylül akşamlarında, Gözlerinden baharları içmekti İçimde kor gibi aşkını biriktirirken Düşler topladım gözbebeklerinden Ah sevdiğim Ben bu sevdaya müebbet giymişken Nefes alışını duymadan nasıl yaşadım. Sor nasıl yaşadım, Ruhuma işleyen gözlerini görmeden Aşkın koridorlarında dilime tesbih yapıyorum adını, Takır takır dökülüyor sayfalara,satırlar üşüyor Aklım toz duman,bir serseri kış Sahipsiz bir ölüm çığlığı sensiz ölmemek için kalbime aşkını fısıldıyorum. Hasretin çıkmaz sokaklarında, Duvarları yumrukluyorum,sen kesiliyor dilim Baldıran düşüyor avuçlarıma Sevdiğim... Sensiz yapamıyorum Ertelenmiş zamanlardan geliyorum yalınayak Düşüyorum yaşamaktan Sana benzeyen şehirler kuruyorum, kavi,suskun,isyankar Mutlu sonla bitmeyen masallar dilimde türkü Gözlerin memleket kokuyor Ben senden uzaktayken, Güvercinler kan kusuyor saçlarıma işte böyle sevdiğim, Küsmüş çocuklar gibiyim. Söyle! Kaç bahar daha sensiz geçecek Kaç soru cevapsız kalacak hala Daha kaç yağmurda efkar efkar sen kokacağım, Kaldırım kuytularında Adın dilimi kanattıkça çığlık çığlığa sen diye haykıran kalbim, Kaç defa daha düşecek hasretin kör kuyularına içimde isyan molaları, kanrevan bir serzeniş ihanet etmedim ben aşka Ah sevdiğim Yalnızlığı,ölümün içine inan ben düşürmedim Ateşe tutunuyorum acılarımı büyüterek Sahipsiz kentler doğuruyorum Sensiz her gece hüzzam bir sabaha doğuyor Aşkın vuruyor kıyılarıma, Ben yokluğuna sarılıp gözlerini uyuyorum yokluğun ölümdür, ben ölüme alışmaktan korkuyorum Seni seviyorum Dokunmadan,kokunu ruhuma içirmeden Seni seviyorum Ellerimde güz artığı, omuzunda hıçkırığımı dindirmeden Seni seviyorum Ilık bir meltem gibi sokulamadan koynuna Seni seviyorum Seni seviyorum Seni çok seviyorum |