38
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
3182
Okunma

pazartesi geceleri dinledigim bir radyo programinin konusuydu geceler. ve ordan esinlenerek yazildi..
Gece,
Uçsuz bucaksız dünyanın kapısı…
Med cezir gibi tıpkı…
Mutlulukların,
Hayallerin,
Hüzünlerin
Karabasanların habercisi.
Birlikte herşey;
Yakamoz, yıldızlar ve mehtap…
Aşka, sevgiliye, günaha, sevaba davet…
Derin nefes çek kokusuna.
Usulca sokul sevgilinin koynuna.
Arsız, hoyrat, tutkuyla seviş.
Mutluluktan kelebek ol uç;
Kanat çırp yedi kat göğe.
Başın dönsün sonra,
Yavaşça düş sevgilinin kollarına
Bir başka gece
Acıların üstüne asfalt döker sahil.
Tatlı tatlı, dalgalarıyla döver;
Yüzünde bir tebessüm, huzur…
Belki de fırtına öncesi sessizlik!
Öyle geceler var ki
Lal olursun.
Çığlıkların içinde kopar,
Boğazın yırtılır da sesini duyuramazsın.
Başını yastığa koydukça
Bir el boğazını sıkar,
Yatamazsın.
Gece asırlar kadar…
Bir mahkûm gibi volta atarsın.
Naftalinleyip kaldırdığın bütün acılar
Gece karanlığında bir bir dökülür.
Acılar üstüne çullanır,
Sol yanın oluk oluk kanar.
Etrafında yüzlerce yarasa kan içmek için bekler.
Gece seni yedi kat yerin altına atar,
Üstüne avuç avuç toprak döker.
Bir parça ışığa
Binlerce besmele çekersin.
Kıbleye yönelir
Ellerin semada,
Sicim gibi yaslarla
Tövbe edersin…
09.10.2012
Cobanyildizi_sessizsabir
Şiirime sesiyle Ruh olan AHMET ORMANCI Beyefendiye sonsuz teşekkürler
5.0
100% (43)