ne zormuş kadın olmak duyguları değil sahip olmak isteğimiz bedeni sevmesini yasaklar töremiz koruması gereken bedeni adam gibi adam derler bize kadın gibi kadın demeyiz taş gibi kadın deriz eyy yuh beee
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
TAŞ GİBİ KADIN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TAŞ GİBİ KADIN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
//Kalıp değil bir fikir... Elmas sorguçlu fakir; Açıkta sırrı bakir; Kadın...
Çölde kaçan bir serap; Yönü kementli mihrap... Madeni som ıstırap; Kadın...
Dipsiz hasrete tuzak; En yakınken en uzak.... Tadı zehrinde erzak; Kadın...
Bir işaret, bir misal; Ayrılık remzi visal... Allah’a yol bir timsal; Kadın... NECİP FAZIL KISAKÜREK//
//Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında ve ayakları altından akan toprak, toprak, ve topraktı. Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru… NAZIM HİKMET (Kadınlarımız Şiiiri)//
Şiirin özüne girilse sayfalarca yorum yazılabilecek bir tema. Tebriklerimle.Saygı ve selamlarımla.
Kalemine sağlık, gönlüne bereket...
............................................ Saygı ve selamlar..