Çocukluğumun Köyü.
Çocukluğumun Köyü
Doğduğum ev Koşuşturduğum yollar Dolaştığım yerler Suyunu içtiğim çeşme Dut bahçeleri Tadına doyulmaz karadutlar Benim o düzel köyüm Şimdi nasıldır kim bilir. Değişmiş mi bilmiyorum Değiştirmişler mi. O dut bahçeleri Duruyor mu hala. Çeşmedeki o ceviz ağacı O görkemli görünümü ile Yoksa kestiler mi Bilmiyorum. Kimseye de sormak istemiyorum. Su yoluna diktiğim O kavak ağaçları Büyüdüler mi acaba Yoksa kurudular mı Bilmiyorum. Gitmeye de korkuyorum. Gitmeyeceğim Hep hayalimdeki gibi kalsın İsterim. Çocukluğum gibi. Soğuk sularıyla Temiz havasıyla Kurduyla kuşuyla Vahşi görünümüyle. Meşe ağaçlarından oluşan Koyu gölgeli bir orman Evlerin üst yamaçlarında Eski kültürlerin varlığını andıran Oyulmuş kaya parçaları Yüksek duvarlar oluşturan Dimdik Bir kanyonu andıran Bir iki nokta dışında Geçit vermeyen Adına taht dediğimiz Alabildiğine geniş Köyümüzün üst sınırını Baştan başa çizen Bir geniş alan Geniş bir bölgeydi. Çok iyi hatırlıyorum Orada yalnız başına dolaşmak Tek başına gezmek Ürkütücüydü. Düz duvarı andıran Yirmi otuz metre yükseklikte Yan yana bitişik sıralanmış Kayaların üstü düz bir araziydi Çıplaktı Bodur ağaçlar vardı Köyün ekilebilir tarlaları O kanyonun üstündeydi. İncir ağaçları vardı Kayaların çatlaklarında Kalın gövdeleriyle Vahşi bir görünüm verirdi. Vahşi kuşlar yarasalar beslenirdi koynunda O meşe ormanının içinde Yabani armut ağaçları vardı Şekok derdik Meyvesi mayhoş olurdu. Alıç ağaçları vardı O koyu gölgeli meşe ormanının Yabani meyveleriydi. Bal arıları vardı Kanyonun ulaşılmaz Yüksek yerlerinde Bal yaparlardı. Sadece bakakalırdık Kayalardan aşağı sızıp akan bala. İşte benim köyüm Çocukluğumda aynen böyleydi. Patika yolları vardı Bağ bahçeye Yazı yabana Komşu köylere bağlanan. Hep böyle kalsın diyorum O haliyle bileyim diye gitmiyorum Çocukluğumun köyüne. Tıpkı çocukluğum gibi Birdaha yaşanmayan Eski anılar gibi Öylece kalsın anılarımda Hep öyle hayal edeyim diyorum. Fikri Küçükukur |