MERHAMET VE YAZ ATEŞİ !..
MERHAMET VE YAZ ATEŞİ
Bir sabah yürüyüşünde,idman yaparken tanıştık, Issız sahilde,( kim.? )diye şöyle,usulden bakıştık.. Ba’zan birlikte yürüdük,havadan-sudan konuştuk ; Zaman oldu,siyasetten,birkaç konuda takıştık.. Eşini yeni kaybetmiş,birazcık şefkâte muhtaç.. Acısı henüz pek taze..Ruhu hayli zamandır aç.. Bir çift tatlı söz,yaralı gönlüne olacak ilâç… Aradığı,dertortağı..Hadi kaçabilirsen kaç! ! Konuşurken yutkunuyor,zorluyordu heceleri ; Kanlı gözyaşları dökmüş…Pek zor olmuş geceleri.. ( Gündüzler i neyse-neymiş.geçmiyormuş geceleri..) Cesaret edemiyormuş,istemiş ya niceleri… Sen,ey talihsiz,güzel dul ! Hele bir sor,sor ki benden, Niceleri yapayalnız gelir-geçer bu âlemden.. Hiç başka bir kimse yok mu,yalnızlığa isyan eden ?! Tüm yalnızları kurtarsın, YARATANIMIZ,TEZELDEN.. Baktım ki gönül koyacak…Deli gönül lâf anlamaz, Merhamet ve YAZ ateşi…! Nasıl olsa uzun yanmaz.. Üstelik evli-yaşlıyım…Hele ki yakışık almaz… Cemalettin,bu yangına hassas yüreğin dayanmaz… (!) Tesellisi üç ay sürdü…Toparlamıştı kendini.. “ Düşünüyorum..” diyordu “..Fakirini-zenginini..” Dualar ettim ardından,bulsun diyerek dengini… Hayli zaman oldu.,kayıp..Aceb buldu mu dengini ?. Efkâr dağıtmaya yeter belki iki şişe şarab, O bîçare DUL’dan da çok,şimdi benim ruhum harab… EŞ’i,insana, değildir tozlu yollardaki turab. Yaşlı ve genç,hiçkimseyi EŞ’ınden ayırma YARABB !! —–Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-04.04.2004 *) TURAB : TOZ-TOPRAK [ O biçare dul’dan da çok,şimdi benim ruhum harab !.. EŞ’i, insana değildir tozlu yollardaki turab.] |