DÜŞ ORMANLARINDA
güneşe düşmüş lekeler
milyonlarca yıl öncesinden yüreğindeki izler ondandır boş ve çaresiz halimizin kanaviçe dokusunda bir sabır işi gibi kalmak istemeyiz sayısız damlalarıyla yağmurun yolumuzu açar okyanuslara yaklaşır yıkarız kokularımızı sus dileklerimiz sessizliğe adını veren cengaverleri gibi tarihin savaşır sessizce düş ormanlarında sarılabiliriz birbirimize yağmurların yıkadığı gökyüzünde bulutlara dolanmış sadece ikimiz düş gibi yineleriz şarkıları sevdiğimiz uykusuzluk sardığında bedenimizi kendimiz düş gelir kendimize korkunç bir düş gibi pamuk helvaların hafifliği ile tartarız göz rengimizi dünya seyreder sanki bir düş görmüş gibi. 2011 (DÜŞ ORMANLARINDA) |
Kutlarım .. saygılarımla..