Dokuz Canlı Ayrılık / Bir Tenasül Zamanı
dokuz canlı ayrılık
kırkbir katlı acılardan düşüyor ölmüyor, çoğalıyor *** böyle bir mahlas işte, çıplak duyguların yerine billur bir güne paha biçilemez *** sürekli bir tenasül hali, cümleli mahremiyetimde bütün maziler kumbarada nasıl bir tasarruftur sürekli ağlatan *** kuşkular doğurgandır göç mavisinden hep geçerken sıla kağıtlarına konup da cümlelerden yumurtalarını bırakırlarken *** bütün zamirler bir kervan-da ağır ağır senleşiyoruz-benleşiyoruz yine de çatlar bazı semazenlerin sabrı kendi gözyaşlarımızın etrafında dönerken *** İçindekiler : Siz Ben-ler bazı metamorfoz cümleler biraz proust -Ten ve Ceza Hukuku- -bazı dokunmalar yoklukla ödüllendirilir- -karanlıktan evvelini bilemediğimiz için büyülüdür sürprizler.- *** B harfiyle başlayan şiirler de muammadır. Tıpkı M’nin başına gelenler gibi. Ya da N’nin önlenemez hüznü gibi. Öyledir gündelik ama sihirli küpürler : "B.A kuşluk vakti ruhundan atladı." Baş harfler de yazgının bir parçasıdır, Yani : Aslında yarım da bir tümdür. *** Tüm ayrıntılar kırılgandır, lakin kolaylıkla tozdan toprak olabilen Kökünü siyah besler, kırmızı yaşatır, mavi mutlu eder. *** Bir sözcük/boşluk/bir cümle/boşluk bir anı/boşluk/bir gece/ boşluk neyse ki boşluklar kanatlıdır, kopup da yine yaşama ortak olan tıpkı içini manifestolarımızla doldurduğumuz yalnızlıklarımız gibi hüznü gizleyebilmek adına takındığımız roller gibi... *** İki büklüm bir ekim sıkıntısı afaki muhabbetler silsilesi gökkuşağı pek ergen, daha toy renkleri pek bir gıcırdıyorum bu paslı vakitlerimde menteşelerime merhem, menteşelerime merhem... Oktay Coşar |
Tebrikler
Selam Saygı ve Dua ile
A.E.O