1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1322
Okunma

Öyle bir halde ki anlayamazsın
Yazın ortasında kış garip ömrüm.
Kaldırmaz yüreğin, dinleyemezsin
Altın bir kafeste kuş garip ömrüm.
Bilsen neler çektim senden uzakta
Bedenim sürgünde, ruhum tuzakta
Uçuruma kayar, kırık kızakta
Kurulmamış hayal, düş garip ömrüm.
Ömür vertdiklerim vefasız çıktı
Sırt verdiğim dostlar, arkamdan sıktı
Canımsın diyenler, canından bıktı
Bilmem ki bu nasıl iş garip ömrüm.
Sütü bozuk olan, olurmuş adi
Bir su ile yeşermez ova, vadi
Sahtekar dostlara inat, gül hadi
Dinsin gözlerinde yaş garip ömrüm.
Gediğinden taşı kaldırma sakın
Bulanık suya el daldırma sakın
Giden gitsin, boşver aldırma sakın
Hiç kimseye eğme baş garip ömrüm.
Sen gene de sabır eyle, sevgi dol
Niyazi’ye zarar vermez doğru yol
Nanköre, zalime zehir-ağu ol
Kıymetin bilene aş garip ömrüm.
05.10.2012