Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ay Girmeyen Eve şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ay Girmeyen Eve şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bak şair kafanı kaldır bak gecenin karanlığına Yıldızları ve ayı görürsün...Gündüzün güneşi... Hem güneşim olsun hem ay hem yıldızlar... Harika bir şiir okudum, sevgilerimle...
Bulutlar geldiginden beri geceleri yıldızları göremez oldum. Ay bile arkasına saklanacak bir küme buldu. Ekim: Güneşi olduğu kadar, ayı da özleten bir ay. Sevgilerimle.
sekiz dizeye sığdırılmış koca bir öyküydü sanki şiir... Dostum yüreğine sağlık..her zamanki gibi alıp götürdü beni şiirin.... En derin saygılarımla..selamlar...
Şiirler kelimelerden değil, imgelerden oluşur diyenlere göre değil benimkiler. Benim şiirlerim kelimeler ve küçük hikayelerden oluşuyor. Haklısınız. Saygılarımla.
Bir yerde karanlık değil, beyazlık gördüklerini okumuştum ama kişisel deneyimlerimden karanlık olduğunu biliyorum. Basıyor ve gitmiyor; gecenin ise hala bir gitme umudu var.
Birkaç şiirinize baktım.Beğendim.Hafiften Garip akımının özellikle Orhan Veli'nin etkisini gördüm.Belki bana öyle gelmiştir.Sonuçta değişik bir tarzınız var.Yazmaya devam.Daha iyilerine...
Evet Vikipedia halka açık bir platform olduğu için herkes görüş yazabiliyor.Garip akımını sevmeyen biri yazmıştır belki de.Yalnız Orhan Veli 36, rüştü onur 22 yaşında ölen Garip akımı şairleri.Yani genç ölenleri var.Parasızlık da yaşamış olabilirler, şu an tam bilemesem de.Yine de tabii bunları akımı kötüleme amaçlı yazmak yanlış.Birinci Yeni ya da diğer adıyla Garip akımı sonuçta Türk şiirinde devrim yapmış, gelenekseli yıkarak serbest vezni ve sıradan insanı şiire sokmuştur.
Kusura bakmayın, yorumunuza yanıt gibi yazıyorum ama görünce paylaşmak istedim. Alıntıyı Vikipedia'nın Garip Akımı maddesinden yapıyorum.
Garip akımını takip eden şairler bir türlü düzgün para kazanamamıştır. Kaderleriyle baş başa kalmışlardır. Genelde yalnız olarak hayata gözlerini yummuşlardır.
İlgili maddenin yazarı sanki son olarak Allah'larından bulmuşlardır diyecekmiş de vazgeçmiş gibi.
Doğru bir gözlem yapmışsınız; Garip akımının etkisi benim üzerimde büyüktür. Kendi hoşuma giden tarzda yazmaya çalışıyorum; umarım başkaları da okurken benim yazarken aldığım keyfi alır. Yorumunuz ve hassasiyetiniz için teşekkür ederim Saygılarımla.
hımm..iyi yanları ile kötü yanlarını terazi kefesine koysak ama hangisinin ağır basacağı malum..o olmazsa benim keyfim bile olmuyor.. ay donduracak kadar sahip değil de ondan bence..onun da bir patronu var,patrona hilal isyanı olur yoksa bu defa...
İçinizi ferah tutun; güneş de intikamını sessizce alıyor. Onun altında kavuruluyor, susuzluktan kuruyorsunuz. Ama Ayın dondurucu soğuğu diye bir kavram yok.
:(( şimdi kendimi en bahtsız haksızlığı yapmış kadar Erol Taş hissettim:(( güneş ne şiirleri hakediyor,hakkaten hep bizimle diye mi bu vefasızlığımız...
Bence bizden aydan çok güneş çekiyor. Ne uğruna bir şiir yazıyoruz, ne de bir değişiklik yapsa farkediyoruz (Henüz ''Bir sene sonra/Yine burada buluştuğumuzda/ Senin çillerin artmış olacak/ Benimse beyazlarım'' gibisinden bir şeyler yazıldığını duymadım). Koca Pink Floyd bile ayın karanlık yüzüne plak doldurur da o plakta sadece güneşi iki yerde anar: Güneşin tekdüzeliğinden ve ay tarafından tutulduğundan dem vurur.
Önerim ilham gelince yazın, yazınca da asın. Saygılarımla.