Piyano tuşları misali yorgun ve boğuk yankılanıyorum sessizlikte Ruhum gölgelerin duvardaki göçmen kokusu ki rutubetli Her sokak bir sanma dili kadar yalnız ve kalabalık Müptelası olduğum kelimeler bile bir gurur tiyatrosunda sefilleri oynuyor, yüzsüzlüğü şiirlere dönük Bu aşkta kimse ölmeyecek diyor cılız bir ses Kendine döndürmüş gecemin karanlığını İç sesimin kekemeliğinden doğan çocukluğumdan habersizce feri sönmüş mum esintileri kadar acılarımı ısıttığını bilmeden
Uzaklaşacağım bir uzaklık daha eklendi hayat hikâyeme hepsi bu söyleyebileceğim yaşama(ma)k üzerine
Kırmızısını boyayan hıçkırıklar
Daha koyu öpemediğim için seni özür dilerim Ki her kırmızı teninden yaratılmış gibi duruyordu evrende Memelerinin ucundan düştüğümü Elma şekerlerine veda ettiğimi Dudaklarımı kestiğimi Kan akışımı terk ettiğimi düşünebilirsin
Gri bir tren istasyonundan kırmızı bir bilet aldığımı ve yırttığımı Kırmızıyla donatılmış vitrin camlarını taşlarla indirdiğimi Kırmızı renkli tüm araçları kundakladığımı Ülkemin kırmızı çizgilerini aşkın anayasasından sildiğimi düşünebilirsin
Düşünebilirsin işte bu hastalığımın son şiiri tan yerine Bir daha koklamayacaksın devriminin ülküsünü Bir daha esintilerin geceliğini omuzlarından sıyırdığını hissetmeyeceksin Perdeleri bile değişecek açlığın Öpüşmek de yasaklanacak kentlerde Bu günden sonra hiçbir ölümlü kaza otobanları işgalden kurtaramayacak Yarıda bırakılacak tüm tedavi süreçleri Ansızın havalanmayacak meydanlardan gözleri kıpkırmızı güvercinler
Tüm alevlerin dibi ölecek bugünden sonra Yangınlardan bahsedilmeyecek haber bültenlerinde Bize ait sandığım tüm kırmızı renkli sanrılar Füzeler, bataryalar, iktisat tabloları, iç savaşlar yerlerini derinlere doğru uzanan bir yokuşa bırakacak Bu günden sonra hiçbir gecekondu mahallesinde Sömürülmeyecek hayat kavgası Duyulmayacak baldırıçıplak çocukların şen kahkahaları Hepsi bize dair terk edecek kırmızıyı
Ben de bize dair bütün hastalıklı amber kokularını asacağım gökyüzüne İçimde ki işgenceyi daha bir fazla sahiplenerek Daha bir fazla eksileceğim nefes darlıklarımdan Kim olduğumu unutacağım kırmızıdan uzaklara yürüdükçe Kopkoyu demlerden, çiçeklerden ,nüfus cüzdanımdan Kapımın üzerindeki rakamlardan vazgeçer gibi Bugünden sonra vazgeçeceğim bizden ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ağlama Saatleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ağlama Saatleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Seni okumak kadar kolay değill yorum yapmak emin ol !
Ben sevdim bu dik duruşlu şiiri...
Sevgimle...