YILDIZLAR SÖNÜK, AKŞAMLAR KATRAN!..güz akşamlarına sarılıyor hüzünler bitkin yüreğim ağlar Okyanus koyları sessizlik andında yürüyorum suskun kumsalda vınlayan rüzgar asileşir kudurmuş dalgalara düşer baygın gözler hatıralar sandıklarda kilitlenir deşilecek yarenlikler yutkunur gönlün ummanlarında yalnızlığım boğulur!.. ıhlamur kokuların saklanmasaydı koynumda ay endamın gülümsemeseydi dudaklarımda ıslanmasaydı buselerin ağlayan gecelerde viraneydim inan yağmurların altında sırılsıklam kahırdım ben boşverdim hayatı zaten yorgunum yokluğunun yollarında kısır döngüler içindeyim pare pare olmuş sevdanın yangınlarındayım!.. bir yanımda memleket, ömür yanımda sen yanarsın bayrağımın gölgesinde aşkın namert eller ateşler tüfengi gül yüzlü mehmetlerim ’anam’ diye düşer yankılanır ağıtlarım dağlarımda yürek yanmaya görsün ey sevgili yıldızlar bile sönük, akşamlar katran hayllerime dolanır yarasalar mutsuzum, çaresizim, kimsesizim uzaklarda Zafer Direniş ... 28 Eylül 2012 Cuma 18.50 Lahey |
Yok sarılacak bir el yalnızlık deriz de, döneriz bakarız civarımıza her el
dostluğa uzanmaz ne yazık ki..
o yüzden belki kendimize bir de bize şah damarımızdan daha yakın olana sarılmamız..
kimin olduğunu bilmiyorum bu gün ilk okudum bir arkadaşın sayfasında ama
ne güzel anlatmış muştulamış karanlıkların ardından gelen baharı
kabul ederseniz küçük bir hediye olsun uzaklardaki kardeşime
Mevsim hazan olmuş ne yazar, arkada bahar,
Şimdilik her taraf bizce olsa da târumar;
Bir bakarsın yumuşak esmeye durmuş rüzgâr,
Derken hazanı aşar arkadan gelen lâlezâr...