YEDİ ŞEHİT VAR YİNEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Uğur Kepekçi
25 Eylül 2012 Yeni Mesaj Gazetesi Milli mücadele ruhu kaybolmamalıdır Artan terör olayları sebebiyle vatandaşımızın geleceğe daha umutla baktığı söylenemez. Ancak vatandaşımızın bu düşünceye kapılıp umutsuzluğa kapılmasını da kabullenmemeli, çözüm için mutlaka bir şeyler yapmaya çalışmalıyız. Biz millet olarak tarihte çok badireler atlatmış, defalarca yıkılmış devletlerimizin yerine daha güçlü devletler kurmasını bilmiş bir Milletiz. Yeter ki Millet olarak içinde bulunduğumuz durumu tahlil etmesini bilmeli, sonra da gereken tedbirleri alarak çözüm yolunda mücadele etmeliyiz. Önemli olan milletimizin milli mücadele ruhunu kaybetmemesidir. Amasya Genelgesindeki “Milletin istiklâlini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır” ifadesi, milli mücadelemizin parolası olarak tarihe geçmiştir. Bu parola; dün olduğu gibi bugün de yarında bütün milletlerin milli mücadelelerine rehberlik edecektir. Millet olarak her ne türlü sorun yaşasak da özellikle gençliğe umut aşısı vurulmalı, nasihat edilmelidir. Bir milletin geleceği; gençliğin ideali ve gayretiyle orantılıdır. Gençliğin her ne pahasına olursa olsun umudunu kaybetmemesi için Mustafa Kemal Atatürk, gençliğe hitabesinde adeta çağlara mesaj vermiştir. “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” Yaşanan olumsuzlukların ortadan kaldırılması birkaç kişinin gayretiyle değil ancak milletin topyekün devreye girmesiyle, gayret ve çalışmalarıyla olacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, İzmir’de şerefine düzenlenen bir ziyafette halk temsilcilerine yaptığı konuşmada bu durumu şöylece dile getirmiştir; “Söylenilen kıymetli sözler arasında özellikle milletin ve kahraman ordumuzun kazandığı başarılar ve zaferleri, benim şahsımda temsil edilmiş görmekten dolayı özellikle teşekkür ederim. Fakat bir noktayı kaydetmek zorundayım. Ve bunu gayet önemli olarak arz ederim ki, bütün bu başarılar, yalnız benim eserim değildir ve olamaz. Bütün başarılar bütün milletin kararlılığı ve imanıyla işbirliği yapması sonucudur. Kahraman milletimizin ve seçkin ordumuzun kazandığı başarılar ve zaferlerdir. Efendiler! Bir millet, bir memleket için kurtuluş ve başarı istiyorsak; bunu yalnız bir şahıstan hiçbir zaman istememeliyiz. Herhangi bir şahsın başarısı demek o milletin başarısı demektir. Bir milletin başarısı demek mutlaka milli genel kuvvetlerin bir yönde yoğunlaşmasıyla, oluşmasıyla mümkündür. Bundan dolayı bilelim ki, ulaştığımız başarı milletin kuvvetler birliği yapmasından, işbirliği yapmasından ileri gelmiştir. Eğer aynı başarıları ve zaferleri gelecekte taçlandırmak istiyorsak, aynı temele dayanalım ve aynı biçimde yürüyelim. Çünkü başarı ancak bu biçimde kazanılabilir.” (İzmir Yollarında, s.57-66) Aziz milletimiz tarihte bunu uyguladı, her türlü sorunun üstesinden gelmeyi başardı. Milletimiz, azmiyle kararlılığıyla gayret ve inancıyla kısa zamanda çok önemli başarılara ulaştı. Bu gün de başarmanın yolu aynıdır; “Milletin istiklâlini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır” yeter ki bu milli mücadele ruhunu kaybetmeyelim.
Kardeş kardeşe düşman, neler oluyor anne
Askerler şehit olmuş, bak anneler perişan Allah aşkına dursun, dursun akan kan anne Bak yine şehidin var; bu ne zulümdür anne. Gökyüzü kızıl kanlı, terör tam yedi canlı Ancak bu böyle gitmez; sarıldık dört bir yanlı Buna destek verenler, kahrolsun kök temelden Bize biz gerek kardeş, ordum var anlı şanlı. Yedi şehit var yine, saymakla kan bitmiyor Herkes nara atıyor, nara ile gitmiyor Kul gereği için var, dünyayı edelim dar Türk, Türk için ölmeli; terör lafla bitmiyor. Haydi, şimdi zamanı; tek/bir yürek olalım Bir birlik içinde bir; diri iri olalım Biz meydan okuyalım; tir-tir titresin çakal Güzel günler adına;Türk gibi Türk olalım. |
birlik ve beraberlik günü bu günler,
ancak böyle yenilebilir, iç ve dış düşmanlar..
tebrikler,
selâm ve saygılar..