düşüm gerçek ile mayalanmış cehennemde oyalanmışım, fırtına, heyelan, sel baskını fay hatlarında kırılmalar püskürmesi volkanların en büyük yıkımların ardından sessiz cennetindeyim dünyanın
aşk, biteviye kendisiyle konuşmaktı, şimdi susmak kaldı geriye! elma, ayva, nar menekşenin morundan gülün alına kadar ne istersen bu bahçede var; yalnız koparmak yasak dalından cinlerim yanı/başımda emrimdeler her an; dilediğimde havalandırıp seni heman indirirler gözümün önüne; kalmamışsa farkı sanrıdan ne dilenir ki başka Tanrı’dan?!
işte şimdi Tanrı’nın öldüğü an!
sessizliğin içinde bir ses; düşünüyorum hâlâ yokluğun cehennemi varlığın cenneti yaşıyorsam, aşk her nefes!
legalitenin illegaliteye dönüştüğü aşkın ilkesinde yitirdim, ülkesinde buldum seni!
ak’la ziyan esintilerle aşk yağıyordu dünyaya, kimi havaya kimi suya kimi güneşe bakıyor kimi yıldıza ay’a ışığın bir sahibi var hemhal oldum araya araya!
ey sevgili yüreklere ışık serp kurtar dünyayı ölümden; ne kadar çok yalancı ne kadar çok riyakâr işin kolayına kaçmadan aşkla yüreğini kim yakar?!
-II-
musibet adamlar tutmuş tepeleri musibet yağıyor tepemize çıkıp geceleri inlerinden hayaletlerce uçuşuyor kan emici vampirler makinalı tüfek tarakalarıyla üstümüzden geçiyor izli mermiler
ağız dolusu kan sinir dolusu nefret sınır boylarınca ateş! oysa hiçbir kutsal kitap ’öldür!’ diye yazmaz Allah’sız bu adamlar Allah varsa niye bunlar?!
-III-
ey insanoğlu sen istersen kapanır bu yara yoksa kanar durur ’ne ararsan kendinde ara!’ kim suçlu, kim suçsuz kim haksız , kim haklı görüyorsun işte adalet güçlünün(!) elinde terazisi dilinde saklı(!)
asla kendini küçümseme, sen ki halksın, zalimin bir eli varsa senin milyon elin var sayalım; beylerin sayısı belli, halktan yana elller hele bir kalksın; halk demek hak demek haktan güçlü yok demek; hangi Nemrut eğmedi ki başını?! sanmasın ki Sultan yıkılmaz kalesi var, burcu var gündüzler beylerin ise geceler garibin; gündüzün geceye borcu var!
düşüm gerçek ile mayalanmış cehennemde oyalanmışım sessiz cennet, bu yasak meyveler bize yaramaz; kalk gidelim aşkla ateşin sonuna kadar!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HANGİ NEMRUT BAŞINI EĞMEDİ Kİ? şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HANGİ NEMRUT BAŞINI EĞMEDİ Kİ? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Uzun bir aradan sonra o güzel duygulu şiirlerinizi okuma lütfuna erdik üstadım. Harika bir anlatım nice güzel bir seslenişti güzel şiirinizi kaleminizi kutluyor saygılar sunuyorum..
Vayy neydi hocam bu ...şiir falan değildi inanın....bu şiirden öte bambaşka bir güzellik.Geceye düşen meteor, tanrı eli gibi yüreklere dokunan kutsi bir şeydi.
Kalben kutlarım değerli eserinizi.Teşekkürler paylaşım için.Şiirin dostluğunda selam, sevgi ve hürmetlerimle.
ne istersen bu bahçede var;
yalnız koparmak yasak dalından Zamansız düşmesin hiçbir yaprak. Hoşgeldiniz harika şiirinizle.