dönence/en fazla içimde ölürsün...
dönence/en fazla içimde ölürsün...
nasılsa yokluk,rehin bırakılıyor kalana kalan,gidene denk neyi varsa susuyor ve susmak,inceltiyor her yarayı ve susmak,bakmak oluyor gidemediğin heryere kim tutuklanmış yalnızlıktan? gizin içine gizlenen kim? söyle beni nerene sakladın? ki bu kadar sokaktayım en fazla içimde ölürsün karla karışık yağarsın yara bereme karmakarışık kalırsın cinnet şeridinde kaldırımların kaldıramadığı herneyse işte bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde sana borcum olsun,hiç yazılmayacak bi şiirin içinde en fazla içimde ölürsün yanağında yanar avucum avucumda imlası bozuk bir şiir kalır gözlerinin namlusu döner,yakar kirpiklerimi kulağımda bir tepenin rüzgarı uğuldar gırtlağıma kadar aşka batarım yeteri yok,eksiği fazla neyin kaldı eskilerden arta içeri doğru kapanan bir kapıydın saçlarından geçtim önce ve kendimden öylece neyim yoksa var bildim eğildim,eksildim,eridim... bir seni bitiremedim söyle,hangi rüzgarlara sattın da saçlarını uğultusuna tutunamadın ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan,öyle yaşadım gözlerini tenimde itiş kakış... cebimde depremlerin esrarlı gece ayinleri,volkanik şiirler... usul usul giymedim mi sözlerini? yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer? sensizlik seni anmaktı en çok vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti söyle saçlarında öldüğüm, bir geri gidiş kaç günde gelirdi en fazla içimde ölürsün cesedini sürüklerim gittiğim her yere tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri açar gibi yaparak açık bir kapıyı,beni ikiye böldün hadi içimi kendine aldın da beni nerde bıraktın? hangisini seçerdin benim için ve hangisinden vazgeçerdin kendin için? ben yarama çoktaan sen bastım yaşım kadar gencim adın "çabuk" diye geçti ardımda aç köpekleri bırakarak ezberinden geçtim hızla biten aşk şarkılarından geçtim senden birşey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk,bildim biz dalkavuk bir aydınlığın yerine onurlu bir karanlığı seçtik ve bir öyküden ağlarcasına geçtik cesurduk,çünkü kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar ömrümüze yüz çevirmiş iki masalcıydık gerisi hiçlik,gerisi yokluk... sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka? bir hayatın tüm yanılgılarını saçlarında çözdüm şimdi beni hangi yanımdan susacaksın sessizlik de bir dildir,çoğul susulur,pusulur... şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın yıkık şehrimin izbesi, en fazla içimde ölürsün en çok gözlerime gömülürsün gözlerimi kaparım,vasiyetimi yazarım... olcyşmşk... |
hızla biten aşk şarkılarından geçtim
senden birşey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk,bildim
biz dalkavuk bir aydınlığın yerine onurlu bir karanlığı seçtik
ve bir öyküden ağlarcasına geçtik
cesurduk,çünkü kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar ömrümüze yüz çevirmiş iki masalcıydık
gerisi hiçlik,gerisi yokluk...
Doğru da değil mi?
Güzel ve ahenkli dizeler. Keyifle okudum. Tebrikler.