aşk viyolası/çağrı.. kadim bir cennet tasavvuruna aşk bağlamış tapınağın camdan duvarları henüz doğum sırası gelmeyen kentlerin solgun yüzünü siliyor, ayinsizlik kararı almış iki rahibe,teamülden çıkarak avlunun giz kenarına dizili taşlara secde ediyordu annemin okşadığı saçlara süs oluyor tabir duyumsuyorum gözlerime değen sesinin derinliğini iyileştiren rüyaların aryası bu o/pera da çaldığın yüreğimde eksik olmuyordu bahar aşk viyolasının epik sihri ileniyordu tanrının pembe sevinç alevlerine ruhumuzun çoşkusuna ipeksi kanatlarını sürüyordu keman tınıları hayat balını veriyordu çiçeğimize sessizce gülümsemiştik vivaldi’yle cemalinin, gül yaprağı kundağında uyuyan canparemize inanmazdın sen rüya yorumlarına neden anlattım bunları sana arya.. biraz hasret biraz kederden ışığına tutunup meleklerle gitti annem, huzur aradığın yerde son-baharlar büyüttü kızını ben gibi düşlerde değil hep son şiirinde görüyormuş seni, duyuyor musun.. hiç susmadı aşk viyolası lütfen, bir fotoğrafın yetmiyor...arya .. |