şiirimin güncesi.. rutin bir şafak sökümü.. güçlü tasalarla ağarırken gün; kalemsiz düşe yaz/an geceyi bitirmemiş benliğime aşk kuytularının şiirselliğini hissettiriyor.. sözcük kesesini gözlerine asmış bir şair öz erkliğini ilân ediyor kentin eskimiş kaldırımlarına.. inisiyatif alıyor şiirlerin telaşı barışın diyor savrulan tümcelere küsmeyiniz düştüğünüz yere saçlarıma eklenen hecelerle çağrı yaptım noktayla virgüle ilişecekler/ ruhumun çizgisiz defterine.. şiir tasavvuru emanet edilmiş günlüğün düşü şair bakışlarını çıkarıyor aşkın mahmurluğundan açmayan gün çiçeğinin latifesine/baş kaldırıyor uyaklar bam telinde dizelerle makamsız okunuyor kıtalar kasvete çalıyor/aşkı beyza sabahlar.. yaratının sonucudur geceler ve kutsaldır inançlar gibi şiir tanrısı diyor ki/mısralarıma dokunma.. gece yarısı hüzünlerinde kirpiğime sızıyor ilhâmların sır ışığı mavi heceli tınılar süslüyor başlıkları göz kapağımda s/aklıyorum işlenmemiş mısraları.. gün ağrılı kalemin altında kalıyor son dizenin eskizleri kırılıyor ahenk yerinden.. birkaç yaralı sözcükle ve dimağ karşıtı çiziklerle yürüyorlar gözlerime.. gelmeyin diyorum hafızamın çöplüğü dolu.. mürekkep parmağının ucuyla gösteri/yorum boşluğu duruyor zaman../sayfanın sürgün kenarına kıvrılıyor eskizlerin pes/ten sesi nihayetleniyor geceyle/ şiirimin güncesi... .. |