GÜLMEYEN KADER
on beşinde düştü onuru ile emek yolnu na
ezilir di arın teri arnı çatlar dı gecenin onun da bohcasına yüklediği kahır ile bir kırılgan alın gan ki gözü,, değsen kar yağar dı yüzü benzi solgun dargın köpük köpük yüreğin de kahır akıyor du kırılmış ümit ile kirli elleri batmış ekmeğe çenesin den titriyordu geçiyordu içinden sert esen poyraz geceler aydınlığa sarılmıyordu yere düşmüş göğsü kan damlıyor du göz damlası için de yanıyor du seherde yol almış dağlar üstün de tepiniyor du gülmeyen kadere efkarlı küfrediyor du irfan KÖKTEN |