Eylül'e dokunuşlarBu sene Eylül en yorgun haliyle geldi Alaçatıya sessizlik düştü,payıma yalnızlık Ki; en son içten gülüşüm bir nisan öncesiydi Bakışlarım tenha bu aralar,gözlerim boş kalabalık Kılıbık bir Eylül yani,siz Eylül’ü benden iyi bilirsiniz Tarifsiz bir acı bırakır, bazen tarihsiz bir hatıra Siz şu uzayıp giden Eylüllerin hangisi siniz? Hanginizin umudu mürekkep oldu, tanımadığı bir kaç satırda Şimdi ben hangi Eylülde ölmeliyim?yada ölmelimi Eylülde çocuklar? Bilmem dokunanınız oldumu? hiç ölmüş bir Eylüle Yada göreniniz oldumu Eylül’ü hiç çıplak haliyle? Dimdik gögüsleri mi olmalı Eylülün? Yoksa simsiyah sakallarımı? Söyleyin! bu senede Eylül Annem gibi hüzünlümü? Yoksa; babam gibi sert bir adam mı? Ben bir Eylül’de doğdum ama hangi Eylül olduğunu söyleyemem Biraz yağmurluydu hava epey somurtkandı bulutlar Fişlenmiş adamlar vardı etrafımda, odamda parmaklıklar Ojeli değildi, hiç bir fikrimin tırnağı Düşlerime elbise alamadım düşlerim anadan üryan Törpülemeyin dedim size törpülemeyin tırnaklarımı Ben tırnağı kesik o Eylülü çok sevdim. Ve sevdim dedimsede bir kadını, siz sakın inanmayın! Cebimde param yok. fakat kumbaramda biraz Eylül var Yok mu aranızda bana biraz Eylül ısmarlayacak Ölebilirim az sonra biraz Eylül yemezsem Siz beni sakın size muhtaç sanmayın Kimsecikler olmasada yanımda Eylül saçlarımı hep okşayacak... |
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN 'ın milyon kere AYTEN'ini anımsadım...
Demek yürek neye takılıyorsa zaman onda donup kalıyor...
SİZE eylül bana da ekim düşsün...
5 ekim doğum günüm olduğu için.
Ama benim ekimle bir kavgam yok henüz :))