2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1816
Okunma
Bırak eller taşlasın, sen bana bir GÜL yeter"
Ezsen de bu başımı ahının gürzü ile
Bahtımdaki fırtına dinmeden gelmem Anne
Yakmam seni bir daha yakamam bile bile
Gönlümdeki yanardağ sönmeden gelmem Anne
Sinemde hissetmeden Rahmet’in nefesini
Kulağım duymadıkça nihayetin sesini
Ve Hakk çevirmedikçe acının ibresini
Günahlarım tövbeme kanmadan gelmem Anne
İsyanıma cevreden öfkene bırak beni
Lütfu cennet olsam da sen gene bırak beni
İstersen al şâd eyle ister isen yak beni
Gerçek denen bu yalan yanmadan gelmem Anne
Maskesi düşmedikçe iki yüzlü zamanın
Yüzü ağarmadıkça geceye sinmiş tanın
Hükmü batıl olmadan bu riyakâr yalanın
Ve mühür Süleyman’a dönmeden gelmem Anne
Gönlümdeki bu çorak gülistan olmadıkça
Kuşkuların yerini Hakikat almadıkça
Aklımdaki sorular bir cevap bulmadıkça
Davetkâr sesinle -gel - denmeden gelmem Anne
Bu ne yalandır böyle ne hanı ne hancısı
Ömre reva görülen bir sancının sancısı
Sebeplerse sadece kaderin yalancısı
Sır, aşikâr atına binmeden gelmem Anne
Faruk Atli.
5.0
100% (5)