ÇOCUK ve EMANET...!! (-4-)
Hayatın önümüze konduğu günlerdi
Zehirdi zemberekti..! Film değildi gerçekti,, Ve tabi bizede bir rol biçti, Kesti dikti giydirdi… Giyindik kuşandık Ama bir türlü farkına varamadık … Ölü toprağı serpilmişti üzerimize Uyanamadık…! Rolümüz ne idi bu filmde… Bilmiyorduk… Beceremedik, anlayamadık… Ya kaybedecektik, ya kahredecektik… O günlerde parkın yolu iyice uzak kalmıştı bize … Çok geç olsa da sonunda anladık … Hayatın dolambaçlı ve dikenli yol olduğunu, En nihayet kavradık… Bir baktık anamız yok, babamız yok Nereye gittiklerini anlayamadık… Çok şeyi kavramıştık ama bunu kavrayamadık… Öğretmenlerimizde yoktu artık Onlara da soramadık… Şimdi kimseden ıkına sıkına izin istemiyoruz… Çünkü bahanelerimizi yitirmiştik… Ne gevrek simit sevindirdi bizi Ne de yeni boyalı sandıklarımızın süslü püslü oluşu… Dünyaları verseler Gözlerimizin içi gülmüyordu artık..!! O günlerde,, Birde deli sevda dolmuştu yüreğimize, Kar kış demeden Uzakmış yüksekmiş dinlemeden, Her hafta sonu palandöken dağına çıkardım… KARDELEN arardım,…. Güneşe kavuşturmak için Nereden bilebilirdim ki Kardelene sevdalanmak meğer ölümü göze almakmış… Bir deli sevdaymış bu benimkisi…. Adı şimdi malum hayel ötesi.. Tükendi gitti bir kara sevda sermayesi..! Yıllardır dolaşır, Dilden dile, Gönülden gönüle, Bu aşk’ın hikayesi, ……………. İşte; O günler hayatın İki yüzlü olduğu zamanlardı… Yaşamanın tadı kaçmıştı Yaşamak için mi doğuluyordu… Ölmek için mi ömür tüketiliyordu… Bir türlü işin içinden çıkamadık Bu sorulara bu gün bile İçten ve doğru cevap verecek birini bulamadık… Ama sermaye… Azar azar tükeniyordu… Hayat maskesini bir takıp, Bir çıkarıyordu, Bir yüzü tatlıydı ama, Bize ikiside acı geliyordu… Yavaş yavaş birşeylerin farkına varmaktaydık…!! …./… |
Hayatın önümüze konduğu günlerdi
Zehirdi zemberekti..!
Film değildi gerçekti,,
Ve tabi bizede bir rol biçti,
Kesti dikti giydirdi…
Giyindik kuşandık
Ama bir türlü farkına varamadık …
Ölü toprağı serpilmişti üzerimize
Uyanamadık…!
Rolümüz ne idi bu filmde…
Bilmiyorduk…
Beceremedik, anlayamadık…
Ya kaybedecektik, ya kahredecektik…
O günlerde parkın yolu iyice uzak kalmıştı bize …
Çok geç olsa da sonunda anladık …
Hayatın dolambaçlı ve dikenli yol olduğunu,
En nihayet kavradık…
Bir baktık anamız yok, babamız yok
Nereye gittiklerini anlayamadık…
Çok şeyi kavramıştık ama bunu kavrayamadık…
Öğretmenlerimizde yoktu artık
Onlara da soramadık…
Şimdi kimseden ıkına sıkına izin istemiyoruz…
Çünkü bahanelerimizi yitirmiştik…
Ne gevrek simit sevindirdi bizi
Ne de yeni boyalı sandıklarımızın süslü püslü oluşu…
Dünyaları verseler
Gözlerimizin içi gülmüyordu artık..!!
O günlerde,,
Birde deli sevda dolmuştu yüreğimize,
Kar kış demeden
Uzakmış yüksekmiş dinlemeden,
Her hafta sonu palandöken dağına çıkardım…
KARDELEN arardım,….
Güneşe kavuşturmak için
Nereden bilebilirdim ki
Kardelene sevdalanmak meğer ölümü göze almakmış…
Bir deli sevdaymış bu benimkisi….
Adı şimdi malum hayel ötesi..
Tükendi gitti bir kara sevda sermayesi..!
Yıllardır dolaşır,
Dilden dile,
Gönülden gönüle,
Bu aşk’ın hikayesi,
…………….
İşte;
O günler hayatın
İki yüzlü olduğu zamanlardı…
Yaşamanın tadı kaçmıştı
Yaşamak için mi doğuluyordu…
Ölmek için mi ömür tüketiliyordu…
Bir türlü işin içinden çıkamadık
Bu sorulara bu gün bile
İçten ve doğru cevap verecek birini bulamadık…
Ama sermaye…
Azar azar tükeniyordu…
Hayat maskesini bir takıp,
Bir çıkarıyordu,
Bir yüzü tatlıydı ama,
Bize ikiside acı geliyordu…
Yavaş yavaş birşeylerin farkına varmaktaydık…!!
…./…
kenan tiryaki (kenanhoca_25)
Bu dünya gör ve geçir dünyası, neler geldi neler geçti ömürden acısıyla ve tatlısıyla bugün yaşanılan olgunluk işte bundan,
şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.