SOL YANIM
Yine güneşsiz bir gün
ve ben güneşin sıcaklığı yerine sadece ellerini arıyorum.. Kalbim artık şarkılar dinlemiyor ama ben yine resimlerine bakıp türküler söylüyorum. O kadar ağırki duygularım; Küçük kalbim zorlanıyor artık.. ama kocaman yüreğim sağolsun o kaldırabiliyor bağırtılarımı. Ve sen yine senden habersiz bir şekilde bakıyorsun bana... Acı bile bazen senden geldiği için tatlı geliyor, mutluluk bile bazen senden geldiği için öldürüyor beni. ve ben yine umutsuzluğa kapılıyorum; kapkaranlık bir kuyuda kaybolmuş küçücük bir ışığı arar gibi... O kadar karmaşık bir duygu ki seni sevmek ; bir çocuğun mahsumca gülmesi gibi Bir kurumuş yaprağın yere düşmesi, bir sıcak mermiyi vücudunda hissetmek gibi Geri dönüşü olmayan bir yola bilerek girmek gibi Yaşamı öldürmek, ölümü yaşatmak için dua etmek gibi... Gözlerine bakarken kayboluşu seziyorum artık. Kaybolduğum anda da yine senin elinden tutmak istiyorum ama o kadar sıcak ve kızgın geliyorki bana ellerin Sana dokunmadan eridiğimi hissediyorum içten içe ve yavaşça... Muhtacım adeta sana. Koca bir çocuk gibiyim senin karşında.. Senden sevgi bekleyen, senin gülüşünü bekleyen. Senin onu öldürdüğünü bile bile bağırarak ağlamak yerine yüzüne usulca gülen.. Öyle karmaşık ve çıkmaz bir odası varki kalbinin Etrafıma seni kaybetmek korkusu çelikten duvar olmuş. Ne dışarıdan bulutlara bakmama izin veriyor, Nede usulca mühürlü kapısından çıkıp gitmeme.. Saklı kalmışım küçük bedeninde.! Karanlık bir yer olmasına rağmen en güzel yer ama.. Ne içinde durulur; Ne de bıraksan çıkıp gidilir içinden.. Nedirki zaten seni sevince ölüm korkusu dedikeri??.. Seni göze aldığım için Ölümün üstüne yürümeyi, Azraili parmakla çağırmayı da bilirim ben.. Böyle birisin işte bende.. Senin aşkın böyle anlatılan gibi tuhaf birşey. Hem öldürecek gibi dert veriyor, hemde ölüm döşeğinde azraile kafa tutar gibi bir kuvvet.. iced_earth |