YERMÜK 'TE ÜÇ GÜL
YERMÜK’TE ÜÇ GÜL
Yermük meydanında yaralı canlar, Toprağa sızıyor mübarek kanlar O gaza vaktinde can pazarında Faniden bakiye geçilen anlar Huzeyfe kırbayı eline aldı Bir ümit diyerek meydana daldı Ağır yaralanmış kanlar içinde Amcasının oğlu Haris’i buldu Su içmeye hazır olduğu anda İkrime’nin sesi geldi bu yanda Dediki bu suyu ona götürün Belli ki hararet fazladır onda İkrime’ye vardı suyun kırbası Duyuldu öteden Iyaş’ın sesi Dedi yetiştirin bunu Iyaş’a Daha vermemişse en son nefesi Vardılar ki Iyaş dünyadan göçmüş Döndüler İkrime peşinden uçmuş Baktılar Haris de vuslat yolunda Su diye şahadet şerbetin içmiş. Yaralanıp susuzluktan yandılar Son nefeste birbirine sundular Muhabbet içinde uçup gittiler Beka yamacına varıp kondular Bin sene de geçmiş olsa aradan Muhabbet nişanı çıkmaz şuradan Dilerim ki insanlığın gönlüne Böyle bir muhabbet versin Yaradan. |