Kaç Kez
Ne sevdalar yetiştirdi bu yürek;
Ne sevdalara beşik, Ne ayrılıklara sal oldu. Ne med -cezirler yaşadı Ne denizler taşırdı, Kaç kez düştü- kalktı. Yenik girdiği savaşlardan galip çıktı.. Kaç kez kanadı, Kabuk bağladı. Kaç buluşması mahşere kaldı… Kaç kez bulut olup yağdı, Ama her defasında başı dik kaldı… Kendi toprağına kendi yağdı; Kendi güneş olup ısıttı İşte bu kez de kimseye bırakmadı; Tek başına kendi kalktı! |
Ne sevdalar yetiştirdi bu yürek; diyorsunuz ( Sevda , yürkte yetişen bir bitki değildir, sevda yaşanır, hissedilir, sevdaya düşülür ama yürekte çimde buğday yetiştirmek gibi , fermantasyonla sevda üretimi olmaz...)
Ne ayrılıklara sal oldu.(Yani yüreğiniz giden sevgiliye ulaşım hizmeti de ni veriyor anlamadaım. Sevdanın sal olması nedir? Sevdiğiniz giderken yüreğiniz onu gideceği yere kadar bırakıp geri mi dönüyor?)
Yenik girdiği savaşlardan galip çıktı..(Savaşa yenik girilmez: savaşa girersiniz; yenilir ya da yenersiniz...Yenik savaşa girmek ucube bir tabir, olmamış...)
İşte bu kez de kimseye bırakmadı;
Tek başına kendi kalktı!(İşte bu kısım tam Mahsun Kırmızıgül tadında olmuş...Yani sevdada yenilenleri ayağa kaldıran bir hizmet sektörü filan mı var...tabi ki kötü bir sevda tecrübesinden sonra herkes kendi başına düzelecek ya da düzelemeyecek ..Devletin veya Özel Sektör ün katkısıyla düzelenler mi var sizden başka )