Sadece sen/sin içime ..
Sokaklar..
Seni benden alıp götürdüklerinde ellerimin boşluğu kadar soğuk ve çaresiz . Kaldırımlar bir o kadar sessiz.. Yüreğime düşen alevler altında nasıl da güzel görünüyor bu eylül akşamı.. Kızıllığında seviyorum bereketini Tanrının.. Yalvarışlara bir cevap yok. Ümit bekleyen herkes birer birer yok oluyor, Üstümüze düşen günahlarımız bir türlü izin vermiyor ayağa kalkmamıza. Başka… Senin için üzüntüm herkesten ve her şeyden fazla .. Kimseler bilmesin.. Uzat ellerini derken,titriyor dudaklarım ve her şey karanlık . Belki bu sefer gelir peri annelerimiz.. Rüyalarımızın aylarımızı çürüttüğü yerde,bu karanlık çıkar belki aydınlığa. Sadece uykum var. Uyuyunca geçip gider . Geçmiyor ne orda ne burda .. YAPMA.. Gözlerimin baktığı her yerde ol/ma , ellerimin tuttuğu her yere bırak/ma teninin sıcaklığını.. Çünkü biliyorum.. Tanrı kızıllığında verir bereketini,ve kanattığın yerlerim kızıllığında günahlarımın.. |