Aşk Paradoksu
Dinlediğim her acı olayda bir hatırama rastlıyorum.
Yaşanmışlıkların bu cömert bolluğu hediye mi bana? Hayat başa dönüyor her seferinde, beni benden alıp geri veriyor, Ben de baştan yaşıyorum ama bir türlü alışamıyorum hüsranlara... Çiçeğin suya duyduğu ihtiyacı hissediyorum aşkı ararken, Ya ben anlatamıyorum ya da hep yanlış anlaşılıyorum. Cömertliğini yine gösteriyor hayat, Belki bir damla su yeterliyken; ben koparılıp denizlere atılıyorum... Anladım ki; nefretin beynime yaptığı her seferde, güçlendiriyor beni direnişim, Hücrelerime sızan nefret duygusuyla iyi anlaşmaya başlıyorum. Aşkın tüm isyanlarını bastırmaya yetiyor artık nefretimin seslenişi, Ve sanırım ben, aşkın zamansız tokatlarına yavaş yavaş alışıyorum. Hayallerim, esir edilen beynimi alıyor benden, Nefret terk ediyor beni yine, hükmünü mecburen hayallerime bırakıyor, Ve aşk çıkıyor karşıma tekrar hiç beklemediğim bir yerden, -Yine başa dönüyoruz... Yine yolculuk var, kızıl güneşlerden saf karanlığa... Molasız yaşanacak geceler ve şimdi gözlerimde yer bulacak o kızıl güneş, Her ne kadar sebebi sen olsan da, ihtiyacım var sana; Boğazıma takılan su gibisin, sesimi çıkaramıyorum. Yunus Lekesiz |
ama gerçekten yazıların dikkat çekici seslendirme senin sesinse hep seslendir lütfen cok güzel çünkü..