Karacaahmet
Çağların dişli çapasıyla kazılan
İnsanlığın anlık ellerinde yazılan İbret koltuğu olan Hayat tabağında son durak bulunan Karacaahmet Ceset döşeli ocakla sarılı Mermer köşeli kucakla yarılı Varlığın söndüğü kucakla yaralı Terleyen renginde yüküyle yorulur Ölüm bahçesinde biçilen hüzün boşluğudur Edebi vatana geçiş yokluğudur Tarihin mirasından gelen insan tokluğudur Eski mezar taşları Geçmişin kuyusundan sıvanan mülkü Kavuklu, sarıklı, yazmalı kararan mührü İşte şu taşın altında yatan bir insan yüzü Gökyüzünü kollayan selvi gözlü Kimbilir hangi anıların defterinde sözlü Günahın kadehinde içilen anlar Sevabın payesinde biçilen şanlar Anlar geride kalır toprağa akar Sessizliğin batışında zamanlardan ağlar Son menzilin bakışında kendine bağlar Özkan Karaca |
Ölüm bahçesinde biçilen hüzün boşluğudur
Edebi vatana geçiş yokluğudur
Tarihin mirasından gelen insan tokluğudur
Çok güzeldi şiiriniz....Tebrikler, saygılar