BARIŞA ÇIĞLIK
Ey oturduğu yerde ahkam kesenler
Lafla peynir gemisi yürütenler Boş koyup dolu almayı bekleyenler Bol keseden atıp laf ebeliği yapanlar Barış emek ister. Barış yürek ister. Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü Bombalar yağıyor, Barut kokan sokaklara Silahlar kan kusuyor Adres somaksızın Dağlar alev alev Ağıtlar yükseliyor Ateş düşen evlerden Her taraf kan gölü İnsanlık kin ve nefret çığlıkları sarmalında. Öldürerek kahramanlık peşinde. 1 Eylül Dünya Barış Günü Bugün susma hakkımı kullanıyorum. Yüreğim konuşsun istiyorum. Çığlığı yankılansın, Engin denizlerde. Acısı aksın, Çağlayan sularda. İsyanım savrulsun Dalga dalga rüzgarlarda. Canım yanıyor, içim acıyor Yüreğimin çığlığı Beynimde yankılanıyor. Beni duyabiliyor musunuz! Size can evimden sesleniyorum Kanayan yüreğimden Vicdanınızın hep duyacağı. Mecbur muyuz öldürmeye Ölümü beklemeye Paylaşmak varken Bir yudum suyu Bir dilim ekmeği Yarin yanağından gayrı her şeyi. Güzellikler içinde , özgür ve eşit bireyler olarak; Adil bir dünyada “Bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine.” Y A Ş A M A K çok kolayken NEDEN ? Öldürüyoruz. Yeterrrrrrr. ÇOCUKLARIMIZA ONURLU BİR GELECEK BIRAKMAK İÇİN İNADINA BARIŞ UMUTLA BARIŞ. ÇIĞLIKLARIMIZI YÜKSELTELİM. BAŞARMALIYIZ.… Eylül 2012/İZMİR |