yalan değildi
öylesine özlenendin ki,
yeni bir isim oluyordu suretin her gecenin karanlığında... yollarına sacılan güller gelirsin diye, yalan değildi... ... yalan değildi iman etmek yokluğuna... satın alınmış hayatımı atıp bir kenara kuyularda sabahladığım yalan değildi... sular kadar berrak gözlerin düştüğünde gönlüme, nadide bir bahar tütsüsü olduğunda tenin, kokmayı unuttuğunda gül yaprakları, yalan değildi sarılıp sen diye içime çektiğim, kokladığım kara toprağı... yalan değildi... asla yalan değildi bıkmadan usanmadan satır satır sevdanı okuduğum... sonra katlayıp yüreğimi orta yerinden üzerine mühürler vurduğum yalan değildi yalan değildi bütün ninnileri unutup ağıtlarla uyuduğum... bahara ilk gecerken ağladığı kalbimin, seni severken acı çeken bir ceset oluşum, canına kıymasın diye yalnızlığımın boynuna pırangalar vuruşum yalan değildi... yokluğunun telafisiydi her gece yüzüme çarpan hayalin, yalan değildi içime sımsıkı sarılan sevda sarmaşıkları... saytısız ihtimal arasında bir gün senin de cıkıp geleceğin yalan değildi... yalan değildi hiç bir lugate sıvmayan sevdamı, ufacık yüreğimin baştacı yapışım... sol yanımın kuruyup kaldığı, gölgelerimin kendi karanlığında kaybolduğu, dilimden beli kırık hecelerin sağa sola savrulduğu yalan değildi... gidip geliyorum yine kurutulmuş gül yaprakları arasında, açmadan soluyor bu gecede avuçlarımda ömrümün baharı, kendi geçmişime kapatıyorum gözlerimi ve bir kez daha bakıyorum yasak sevdama, uzaklardan gülümserken bana hayalin, gelişine kurbanlar adadığım yalan değildi... yalan değildi sicim sicim erirdi umutlarım, kırılırdı un ufak olurdu yürek aynalarım, beklemekten yorulurdu az sevilmişliklerim, konusan bir ırmak olurdu yüreğim... yalan değildi bir yüzünü görmekti bütün dileğim... tepeden tırnağa canımın tükenişi baştan savılmayacak kadar gercekti yallan değildi yüreğimin yüreğine değme noktası, ömrüme gecirilmiş bu sevda halkası... yalan değildi, bir ömrün can verişiydi şiirlerde bahsettiğim... acımayan bir yanıyla ruhumun ölümlere yürüdüğüm bıkmadan usanmadan yalan değildi... yalan değildi dudaklarımdan dökülen ölüm şarkılarına, Azrailin eşlik ettiği yalan değildi... yalan değildi ellerimdeydi bütün dünyanın dengesi, varlıkla yokluk arasında bir isimdi gidip geldiğim.. yalan değildi kara kara karanlıkların ihtişamına kapılıp kaybolma pahasına da olsa seni arayışım yokluğunu ezberledğim sokaklarda bir ömrü tüketişim... acıyarak bakarken okuyucular bana, yazdığım her cümlede adını haykırışım yalan değildi... 21.03.2012 elif topal.. |