yeniden yaşlanmak
ve kendimi
vurmak istiyorum yerlere bir sebebi olmadan açılmak, dönüşü olmayan son seferlere kaygısız.. hayat o kadar güzel işte.. bir o kadar da engel var doyasıya yaşamaya.. ondan böyle yazıyorum... sarmaşıklara dolandığımız ölgün bahçesinde başımızı hiç kımıldatamadan gülümseyerek battığımız bu bataklıklar niye? artık kalem yetmiyor hissettiklerime.. beni derde düşüren bu körolası bağlılık nereden çalındı üzerime... canım yanıyor benim canım, hissedipte anlatamadığım bir şeyler var.. açıp kollarını bekliyor işte dağlarım önümde bir türlü ayrılıpta yanına varamadığım özlemler.. kim icat etti bu loş evleri, vakitlere çakılıp tavanarasında tahtadan bir ömür, hayat yoksa böyle elin kolun bağlanıp çivilenmek midir? ölmek gerek ölmek her gecenin sonunda devrilmek göz kapaklarından ve doğrulmak her sabah, doğrulmak yeniden altında yıldızların.. 24.08.2012 |
Son an gibi yaşamak hergün sevdilklerinle...
Saygılarımla