İŞTE HAYATIM..( Son bölüm. )
Biraz mahrum yerdi,soğuğu çoktu,
Dayandık,katlandık..Çaresi yoltu.. İlkbaharda piknik yapıp-eğlendik, Bulgur pilavını yufkayla yedik.. GÜLÜM,ne de olsa yeni evliydik, Elele,gözgöze ve dizdizeydik… Armudu dalından koparıp-oyduk, Rakıyı da onun içine koyduk… Acı salatadan dürüm yapardık, Çakırkeyif olup,nara atardık… Torpil oldu baban,yani kayrıldık; Ta’yin edilerek ordan ayrıldık.. Altmış devriminde AYVALIK’taydık, Mangala prina koyup,yakardık.. CUNDA ADASI’nda meyhanedeydik, Deniz kıyısında Sardalye yerdik… YEDİKUYULAR’da piknik yapardık, Çamlara taş atıp,fıstık toplardık… Kızımız BAHAR’çe orada doğdu, Bizi neş’elere,sevince boğdu… Çeşitli otlarla,şarap ve balık, Seninle güzeldi,GÜLÜM, AYVALIK…. Dört yılımız nasıl geçti,bilmedik… O günleri hatıradan silmedik… SEN vardın BİTANEM.yanımda hep SEN… ALLAH’tan, başkaca ne isterdim ben ?.. Altmışlı yıllarda URFA’ da idik; Gölde,Kutsal Blıkları yemlerdik.. Orada yemiştik baklavaları, Üstüne koyarak dondurmaları.. AYN-I ZELİHA’da çaylar içerdik… SIRA GECESİ’nde,Çiğküfte yerdik.. Kırmızı turp,roko,yanında tatlı; Keyfimiz olurdu sanki on katlı… URFA içi,KARAKOYUN DERESİ, ERDEK,YOZGAT nereee,URFA neresi ?!. “.Urfa dağlarında gezer bir ceylân, Yavrusu kayboılmuş,ağlıyor yaman !.. Gezme ceylân şu dağlarda ,seni avlarlar !, Aneyden,babayden ayrı koyarlar !..” Lokantalarında kebaplar yedik, Kalaylı taslardan ayran içerdik.. Firavun NEBÎ’yi ateşe atmış !.. HALİYULLAH’ını ateş yakmamış… O azgın ateşlker, göl olup,sönmüş… Yığılan odunlar balığa dönmüş… YAZ’IN ,seni kızgın alev kucaklar !. Kırk-kırbeş derece olur sıcaklar !.. Rutubeti yoktur,,rahat gezersin, Geceler serindir,keyif edersin.. URFA günlerimiz sürdü bizaman… Gurbet elleri hiç verir mi aman ?!.. Bir zaman MANYAS’ta,ERDEK ‘te biraz; KAĞIDAĞ’da yedik vişne ve kiraz… EVLİYA ÇELEBİ olmuştuk herhal… Gitmemiz gerekti,ayrıldık derhal… İSTANBUL günleri sürdü onüç yıl… Seksen yılınadek,hakimdi akıl.. Huzurluyduk,gündüz-gece gezerdik, Sinema dönüşü dondurma yerdik… Koskoca İstanbul,gezmekle bitmez, BOĞAZ GEZİNTİSİ,akıldan gitmez… EMİRGÂN,GÜLHANE ve SULTAN AHMET… Dolaşır -dururduk,çekmezdik zahmet… Sarayburnu,Eyüp,Küçükçamlıca, Şarkılara konu,HEYBELİADA… Tiyatro,sinema,gezi ve konser, Azamet ve Tarih kokuyor heryer… Eğlence,,ziyaret ve de düğünler, Ne yazık ki bitti huzurlu günler !!. Anarşi,heryeri ateşe verdi !!.. Sağ-sol çatışması ülkeyi gerdi !!.. Yüzlerce aile mahvoldu,söndü !.. Ülke,kanlı savaş yerine döndü !!. Binlerce erkek-kız kaybolup,gitti !!.. Nice sonraları korkular bitti … Acıları kaldı tüm zihinlerde… Birlikte yaşadık,acı günlerde… Çok korkular çektik,gündüz ve gece.. BİTANEM,YANIMDA SENDİN SADECE… Orda gelin ettik her iki kızı.. Bir de onlar açtı yürekte sızı !.. ( YARABBÎ,rızkımı kes burdan ! )deyip, ERDEK’e yerleştik,elveda edip… Acısı-tatlısı gönülde kaldı, Ruhumuzu ERDEK SEVDASI aldı… Evlât sayesinde gördük birçok yer, ANTALYA,MANAVGAT,DÜDEN şaheser !.. KARAOĞLAN parkında kahveler içtik.. KARPUZKALDIRANDA denize girdik.. MANAVGAT üstünden resimler çektik.. DÜDEN’i seyredip,yemekler yedik ... Gurubu seyrettik MİLLET PARKI’ndan.. Serinlemek için,suyun arkından.. Elimizi-yüzümüzü yıkadık.. FALEZ’den denize inip-çıkardık.. Elele,dizdize,gözgözeydik hep, Sevinç’e,coşkuya sen oldun sebep.. Sen görmedin ,bitanem,PAMUKKALE’yi, Çanaklar misali TRAVERTEN’leri… Basmağa kıymazdın,görseydin eğer, Derdin ki,” ne güzel yer imiş meğer..” Gurubu seyretmek taa yükseklerden, Bir ömre bedeldir PAMUKKALE’den… Duygu sellerinde kaybolup-gittim !.. Sen yoktun yanımda…Eridim-bittim !.. Son bölüm.. Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK |
Ama sonunda yalnızlık var.duygulu akıcı güzel bir manzum eser.
kutlarım kalemi.