ilk cemre kalbejir’e bir sahil kasabası ve kumsaldaki ateşin başında kahkahalarla efes tombul şişe yudumlayan üç beş insan seni ilk kez orada örmüştüm kalbime ne kadar da emanet duruyordun o adamın kollarında kalktın tam kırk bir adım attın iskeleye doğru saydım sonra kendi adımlarımı seninkilere kattım yüz bir adım krem rengi bir şal vardı üstünde ya da beyaz ama krem olmuş zamanın kirli ellerinde dokunup omzuna; “modası geçmedi mi bunların?” dedim irkildin ve beni ittin “hiçbir annenin modası geçmez!” dedin uzaklaşarak yanımdan işte ben o zaman bakarken ardından senden çok anneni sevdim o şalı ören ellere yani seni bana ören o rahme kırk bir kez maşallah çektim kUSuri |